Nice zamanlar var ki unutamadığım.
Gözpınarlarıma gizlediğim isyanlarımın.
İzi kaldı yanaklarımda.
Ne yöne baksam bir belirsizlik.
Karanlığın içimde yankılanan,
Sessiz çığırtkanlığı...
Sar! ...beni doğan güneş.
Günebakanlar gibi sana döneyim...
Buz kaplamış yüreğime
Savur! ...ucu kırık oklarından.
Ruhumda akmayı unutmuş nehirler coşsun...
Kesik toprak kokusuyla,
Yak! ...genzimi
Katıksız ekin,alından akan ter koksun...
Ey! ...göçebe bulutların,akıttığı gözyaşlarına,
Bağrını açan toprak;
Kara kundğına benide belemeden,
Doğurtkanlığınla çoğalt.
Dağlarda nergis,tarlalarda başak,
Yarin ellerine umut olayım....
Ey! ...Savrulup giden yıllar...
Dört mevsimi yaşayan bedenim;
Baharın sarhoşluğu çabuk geçti.
Yazımı anlamadım,
Hazanda uçuşurken yapraklar,
Vakit gün batımı...
Ey! ...geceye öncü
Kızıla bürünen ufuk...
Beynimde esrik duygular zonklarken,
Kaybolmuş yıllarda azalan beni,
Gecenin koynuna bırakmıştım...
Aç,bul,getir...
Yok olmuş sarı sayfalarda anılar...
Ey! ...gece
Sar,uyut beni...
Uyanık gördüğüm kabuslar yerine,
Peri masallarından rüyalar seç....
Rüzgar uğultusundan ninniler yolla,
Gizeminle,karanlığınla yok et gerçeği...
Kayıt Tarihi : 12.12.2008 17:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)