Toprak eşse alından,
Tufan değil, sel alır…
Yaprak düşse dalından,
Boran değil, yel alır…
Bine saysan birini,
Kalbe koysan yerini,
Özde duysan terini,
Karan değil, el alır…
Eza veren biriysen,
Özü yeren biriysen,
Nefsi geren biriysen,
Yârân değil, züll alır…
Aldatmazsan avını,
Atlatmazsan savını!
Buldurursan tavını,
Nalân değil, gül alır…
Sakın kalma sakın geç,
Hak yolunu kendin seç!
Dünya deyip, olma felç
Kalan değil, yol alır,
İnanırsan yürekten,
Rızk verilir dilekten!
Geri dönmez direkten,
Talan değil, bol alır…
Kıvılcımda kavrulma,
Esen yelde savrulma!
Deseler de doğrulma,
Çalan değil, kol alır…
Olmaz isen mücrimi,
Örtme Şahan fecrini!
Kul sevmenin ecrini,
Yalan değil, kul alır…
Nalân: İnleyen, sızlayan, figan eden.
Yârân: Dostlar, sadık arkadaşlar, sevgililer.
Züll: Hakir olma, alçalma. Zillette oluş. Horluk.
Mücrim: Cürüm işleyen, suçlu.
Kayıt Tarihi : 31.3.2014 16:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!