Şavk Şiiri - Hakan Karaduman

Hakan Karaduman
151

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Şavk

Işığın şavkı pencereden korkarak girer içeri, perdeler sıyrılınca

İçeri girerken güneş, kendine karanlıktan bir yol açar,

Sağında yaşlı bir kadın, bir tespih çeker bir konuşur,

Solunda torunu oturur.

Seneler önce tutunmadan giderdi suyoluna, ayakyoluna,

Şimdi bir eli belinde, diğeri kamburunu taşır kadının,

Aklı,

gittiğinde gelecek kötü günlerde kalır.

Kuşlardan süzülen kuşluk vakti güneşi,

Yarı beline kadar bulanınca bedenine,

Ellerini uzatır titrek sesiyle, torunu bellesin diye,

Sesine ses verir gelini de duysun diye:

“Eskiden bir kap buğday kuşa, bir kile buğday komşuyaydı,

Şimdi eve bir kap buğday oldu, açlık kapıya gelir oldu…”

Çuldan çıkma keçinin kılları,

Duvarın kireçten eskimiş minik tozları,

İskelet kedinin tüyleri,

Bazlamadan kopan un tanecikleri,

Doksan yıllık kadının nefesi,

Çocuğun topraklı gözleri,

Asılı kalır havada güneşe tutunurken geçmişin düşleri.

Güneş donar, hayat donar, zaman donar,

Ekinler susuzluktan donar, insanın kanı donar,

“Açlık yaklaşıyor,” der görülmüş mührüyle kavaksı gözleri.

Hakan Karaduman
Kayıt Tarihi : 30.5.2009 15:16:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hakan Karaduman