Savcı Bey Şiiri - Mustafa Sürmeli

Sabahtan dosyalar sarmış masayı
Uzunluğu dokuz karış savcı bey.
Molayı verince içersin çayı,
Sen önce birazcık çalış savcı bey.

Anlamaz derdini, bilmez taraflar,
Ne sabır gösterir, ne laftan anlar,
Dosyaya hasrolur bütün zamanlar,
Bu duruma artık alış savcı bey.

Bir adam birinin burnunu kırmış,
Biri diğerinin canını sıkmış,
Bakalım geçen ay kaç dosya çıkmış,
Her zaman kendinle yarış savcı bey.

Dağda şüpheli bir ölüm var, yetiş,
Noterlerde eksik kalmasın teftiş,
Her birini tek tek sorar müfettiş,
Her olayın içine karış savcı bey.

Yetişiyor işler, ucu ucuna,
Bir müdür maaşı al avucuna,
Ay sonunda evde kopar curcuna,
Simitler ellişer kuruş savcı bey.

Senin dosyan yetmez, dahası da var,
Hazır mı yarınki şu mütalaalar?
Duruşmada hakim gözüne bakar,
Zor geldiyse serbest, atış savcı bey.

Akşama dek milletin derdini dinle...
Ne karar verirsin sen bu zihinle?
İster ağıtlar yak, istersen inle,
Suç oranında var artış savcı bey.

Mahkum geldi gitti, tasası sana,
Ayda bir kodeste yaptır arama,
Tatbikatta sona kalan adama,
Hem sertçe bak hemde çıkış savcı bey.

Bayramda kaymakam ortada durur,
Başkanla komutan yanına varır,
Bu duruma neden o karnın ağrır,
Sen de bir araya sıkış savcı bey.

Terfiler geldikçe artıyor işin,
Akşamları sarhoşa benzer gidişin,
Sıka sıka belki kırılır dişin,
Mezardan önce yok, yatış savcı bey.