Savaşın yıktığı bir ocak,
Yıkılan ocaktan bir çocuk,
Ayakları kan revan, çırılçıplak...
Havalar ceset gibi soğuk...
Bir daha güneş
aç
ma
ya
cak;
Gökyüzünde devasa bir bulut,
Bulutun altında yeni bir umut,
Bile artık
can
lan
ma
ya
cak
Fakat içleri, fakat içleri,
En yakıcı ateşlerle, cayır cayır;
Yanıyorken yavrucakların,
Yağan yağmur bile temizleyemiyecekti;
Burada çalınan yüzüne kara lekesini insanlığın.
Savaşın yıktığı bir ocak,
Yıkılan ocaktan bir çocuk,
Çevredekileri bellemiş ailesi;
Savaş zamanı, ölmüş annesi.
Elinde bir tencere,
Tencerenin içinde pirinç,
Tencere kendisinden büyük,
Tutuyordu sıska kollarıyla;
Titreyerek.
Titreyerek de olsa, dudakları,
Kaderine tebessüm ediyordu.
Ondan medet uman daha 15 kişiye,
Aş götürüyordu;
Yalınca ayacıkları.
Çepni Serhat Öztürk
20.30 - 7 Nisan 2024
Çubuk - Ankara
Kayıt Tarihi : 7.4.2024 20:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!