Sarsıldı bedenim ve uyandım...
Dışarıya koştuğumda gökyüzü toz duman içerisindeydi ve ben o zaman ilk defa ağladım. Perdeyi biraz araladığımda eli silahlı adamlar hiç durmadan ateş ediyordu ve ben korkuyordum farkında olmadan, işte o zaman anladım gerçekten korkunun ne olduğunu. Ağlıyordum hiç bir anlamı olmadan, Yanımda yüzleri tanınmayacak halde yatan şu cansız bedenlere, bir kez dahi dönüp bakmadan. Odamızın kapısı duvarları ile beraber çökmüş haldeydi, gidecek pek bir yerim de yoktu, işte o zaman anladım çaresizliğin ne demek olduğunu.
Daha 8 yaşında bir çocuktum o zaman anne, anne diye haykırıyordum çığlıklar eşliğinde yerde yatan o cansız bedene.. ve ben o zaman anladım o kadar çok çığlık ve silah seslerinin içinde sessizliği. Güçsüzdüm.. Durduramıyordum hiç bir şeyi, çocukları sevgiyle büyütmeye çalışan insanların öfkelerini.. Biliyordum.. tüm oyuncaklarımı versem de yine durmayacaklardı.. ve ben Cesaret edemiyordum.. karşılarına çıkmaya.. Ben daha çocuktum ve büyük adamların korkularını taşıyordum..
Yine bir gürleme ile en sevdiğim oyuncaklarımı astığım duvarım yok oldu, dışarının o kirli görüntüsü gözlerimin önüne sergilendi.. Tüm şehir susmuştu sanki..Yeterince sessizdi konuşmuyordu insanlar.. Her biri uzanmış bir yerde..Hayalleri çalınmış.. Farkındaydım hepsi cansız yatıyorlar.. İşte o an Babamın sözleri yankılandı kulaklarımda.. İnsanlara böyle baktıkça.. Soğuk demirle dövülür sıcak demir, diyordu babam.. Tıpkı güçlünün güçsüzü ezmesi gibi.. Haklıydı da.. Kime ne amaçla satılmıştı umutlar? Yarınlar?
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta