Savaşcı Kemal Şiiri - Sinan Oğuzhan

SAVAŞCI KEMAL

Bir avradın bir silahın vardı
Şu yalan köhne dünyada
Kimseye minnetin yoktu
Eyvallah etmezdin el âleme
Hayatın avucunun içlerinde

Kellen koltuk altındaydı
Savaş meydanları senindi
Gençliğinden ölene kadar
Hep son kez diyordun bu son
Her er meydanına çıktığında

Uzakları sevmiştin uzakları
Kerem gibi mecnun gibi
Ve hatta onlardan da öte
Ne gecelerin vardı uykulu
Ne gündüzlerin vardı uyanık
Bir nur ateşi vardı içinde
Gizli mabet nar yüreğinde

Hayalini görmek bile yetiyordu
Tüm renkler bayram ediyordu
Al daha al, yeşil daha canlı idi
Uzakları bekleyen gözlerinde
Bir an duymasan gün sesini
Renkler kavga ediyordu hep birden
Her yer gri oluyordu yüreğinde
Kızıl alev saçıyordu gözlerin

Duyunca uzakların nur sesini
Güneş bir başka çalıyordu tenine
Gök kuşakları doluşuyordu yüreğine
Kabir hayat cennet bahçesi oluyordu
Tek umudun vardı her zaman tek yarın
Belki diyordun hep belki
Bir gün bitecek kan yaren geceler
Ölümsüz olacağım uzakların yanında

Son kez diye girdin yine
O gece zifiri karanlığın içine
Son kez açtın kanatlarını nara
Ölümüne konuyordun canlara
Kan kokusu oturmuştu her yana
Her hayat sende son buluyordu

Bir an önce bitirmekti amacın
Uzaklara kavuşmaktı hayalin
Nerden bilebilirdin ki ey fani
Uçacaktı ellerinin içinden canın
Namerdin biri sokuldu ardına

Olmadı inanamadın olmamalıydı
Elin sırtına yapıştı ölüm acıdan
Yanmıştı ciğerin yanmıştın
Soluğun tıkandı haykıramadın
Dişlerin girdi biri birine ayıramadın

İlk defa akıyordu yaş gözlerinden
Yüreğinle yalvarıyordun tanrıya
İsyan ediyordun kara yazıya
Uzaklara bakıyordun can nura
Nihayet uçarak geliyordu imdadına

Kucakladı seni tümden narıyla
Ne acın kaldı ne yaşın ne isyanın
Sarıldın ellerine öperek koklayarak
Cennet kokuyordu cennet nur ten
Çiçekler açtı tüm gökyüzünde

Ninni söylüyordu huriler sana
Derin uyku sardı nur kucağında
Kelebekler uçuyordu yüreğinde
İnatlaşmadın bu sefer Azrail ile
Uzattın elini ecel daha istemeden

Sen de uzaklara gidiyordun uzağa
Nurun senin için geldiği cihana
Artık karanlık geceler yoktu
İsyanlar yoktu hasret yoktu
Sevdalın nura kavuşmuştun.

01.08.2006 00.45
Şırnak