Gözlerinin kılcal damarları bile patlayacak gibi,
Belindeki kılıcı biliyorsun aylardır…
Güveniyorsun,
Çünkü en sadık yoldaşın o yıllardır.
Sevgilinle dolaştığın kırlarda;
Aldığın öpücüklerin izi uçtu gitti teninden...
Kimseye vermedin de o,
Kendini,
Kendi aldı elinden...
Avulunda tanrı misafiri,
Aksakallı,
Yaşlı bir eke der...
"Zaten güzel öpüşler anca ruhu lekeler..."
Yalnız çığır çığır kaldı göğsüne vuran bir teberin yarası.
Göğsünün de içinde bir dilberin kızılyarası...
Düşmanın bu sefer pek yaman değil sanırım,
Bir kırım,
Bekliyor onları bu yıldızlı güz gecesinde...
Tanrının yaldızladığı bu karanlık vakitlerde,
Gök pek pürüzsüz olur.
Sırtını çime vurabiliyorsan eğer.
Derdin tasan hükümsüz olur...
Gözlerinin kılcal damarları bile patlayacak gibi,
Belindeki kılıcı biliyorsun aylardır.
Güveniyorsun,
Çünkü en sadık yoldaşın o yıllardır.
Düşmanın pek yaman değil bu sefer sanırım...
Savaşçı,
Seni tanırım,
Dağları devirirsin,
Ama bir papatyaya kıyamazsın,
Ondandır cansız yerde yatışın...
Kayıt Tarihi : 13.7.2018 16:44:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Uzman Çavuş Rahman Özkaya 'ya hediyedir




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!