Neden artık güller eskisi gibi kokmuyor
Bülbüller yuva yapmak için ağaç dalı bulamıyor
Karıncalar çalışmak için yol yapıp çıkamıyor
Neden yağmurlar donuk kar ise renksiz yağıyor
Patlayan menekşeler kışta boyun büküyor
Hayalin geldi bi an gözümün önüne kara gözlüm
Göz göze bakışınca karışırdık geceyle gündüze
Gerek kalmazdı fazla söze aşk kalesini fethetmiştik
Beraber kurmuşduk saadet devletini seninle karagözlüm
----Zeytin karası gözlerin varya ah o gözlerin
----Gelince aklıma aldırmıyordum karagözlüm
Yine bir şafak vakti düştüm yollara
Uğurlarken beni arkamdan su döktüğünde
Sımsıcak öpüşünü dudaklarımda hissettiğimde
O son bakışlarını yollara resmettim hep yanımdasın
Yine bir şafak vakti düştüm yollara
Yine hüzün çöktü içime gecenin bi yarısı
Ne yağmur var havada ne bulut
Nede gelin gibi süzülen kar tanecikleri
Zından zifiri karanlık gece gibi yüreğim
Haykırasım gelir sesimi duyan yok artık
Firkatı tecellim yalnız sanadır
Ehli dünya uzak benden ehli ukba cana ciladır
Aşkına ben mest olmuşam ey yar
Ateş bana köz banadır
Ay yüzlüm
Şimdi çok uzaklardasın
Belkide çok yakınımdasın
Kimbilir hangi türkünün efkarındasın
Aklıma sen düşünce
Hicaz bi türkü söyler dilim
Rüzgara savurup yele döndürdün
Zerreden ayrılan toza döndürdün
Gönül otağımda pırlanta iken
Üç para etmeyen pula döndürdün
oysaki ruhumu vermişken sana
Bir sandıkki kilitli kilit kilit üstüne yarenim.....
Yıllarca güvelenmiş umut umut üstüne beklemekte
Bir ömür çürüyüp giderken sandıkta güvelerin suçumu
Anlamadım feleğin bana yıllar yılı kastını
Dünya gözüyle bakan zannederki dantel dokurum yarenim......
TEK HECE
Ansızın geliverdi
Sardı tüm benliğimi
Tanıdığımda seni bilemedim
Bendeymişsin meğer
kimseye diyemedim yine içimdekileri
Eğdim boynumu sağ omuzum üzerine
gözlerim semaya dikili sabit
dudaklarımdı ruhumun nefesi
derin hafif bir üfleyiş ile
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!