Savaş ve Zafer Ahlakından Yoksun Kalmanı ...

Hüseyin Emre Aktaş
6

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Savaş ve Zafer Ahlakından Yoksun Kalmanın Faaturası! .

Adı açıklanmayan bir asker, eti kemiğe dek yakan beyaz fosfor bombalarını bizzat kullandığını, beyaz fosfor mermisi atan tankların operasyon halinde olduğunu söyleyerek “Sorumlu biçimde kullanıyoruz. Tüm operasyon boyunca elimizin altındaydı” dedi
Vahşeti anlatırken ağlayan İsrailli spiker: Gazze’de yaşanan insanlık dramına İsrail'deki 2. Kanal spikeri Junjet Levi adlı kadın sunucu gözyaşlarıyla tepki verdi. Levi, 'Bu savaşta bizden birkaç kişinin onlardan ise 350 kişinin öldüğünü söylediğimizde dünyayı bu savaşın adil olduğuna ikna etmek oldukça zor' ifadelerini kullanarak 6 Ocak tarihindeki haber bültenini bitirirken ağladı.
Spiker Levi'nin katliamın üçüncü günü yaptığı açıklamalardan sonra, Siyonizm’e saldırdığı ve düşmana sempati duyduğu gerekçesiyle hakkında işinden atılması için imza kampanyası başlatıldı.
Bütün dünya bu vahşete sessiz kalınamayacağını adeta haykırıyor.
“ Her bölgeden Yeter! Bu katliama bir son verin artık! ” Diye insanlık ağlıyor.
Fakat hain, katil, gaddar Siyonist İsrail Devleti ve bunların lanetli toplumu yaptığı işten zevk almaya devam ediyor. Öldürdükleri bir Gazze’linin önünde hatıra fotoğrafı çektirmekten zevk alıyor. Çocuklarını yüksek tepelere çıkararak attıkları fosfor bombalarının patlamasını seyrettirerek sevinç çığlıkları atıyorlar. Ve yine bu vahşete dayanamayıp ağlayan bir İsrailli kadın sunucuyu vatan haini ilan edecek kadar alçaklaşabiliyorlar.
Savaş ahlakı olmayan, zafer bilinci şuuruna eremeyen topluluklar gün gelecek o ahlaka o bilince ve o şuura çok ihtiyaçları olacaktır.
Bir Musa yeniden doğacaktır Allah’ın izniyle. Bir Abdülhamit yeniden canlanacaktır bu topraklarda elbette.
Zulüm ile abat olunmaz biliyoruz.
Bizim zafer ahlakımız var olduğu gibi savaş ahlakımızda vardır.
Siz Ey Siyonist Pisrail lanetli kimseler! Siz öyle lanetli Siyonist kimselersiniz ki bu yapıp ettikleriniz karşılığı mutlaka vardır. Siz Gazze’yi fethetmiş olsaydınız bu insanlık dışı muameleleri reva görmezdiniz. Siz Gazze’yi fethetmek ruhu şöyle dursun işgalden de öte adeta bir katliama, soykırıma dair çaba içersindesiniz.
Bizim dinimizde ölçü nedir biliyor musunuz?
“Bizim için bir insanın dirilişi tüm insanlığın dirilişidir, bir insanın ölümü de tüm insanlığın ölümüdür.”
“Bizim her inanan kimsemiz mutluluğun öbür adı olan İslam’ı insanlığa taşımakla mükellef bir fetih işçisidir.”
“Bizim için her fetih işçisi bir güneş rolünde ve güneş kadar cömerttir.”
“O Güneş ışığı ki; Işığını yalnız yaban güllerine değil zehirli zakkumlara da; yalnız masum kuzulara değil yırtıcı sırtlanlara da; yalnız İbrahimlere değil Firavunlara da ulaştırıyor.”
Fakat gün gelecek o zevk alarak deklanşöre basıp patlattığınız flaşlarınızın yaydığı ışığı dahi görmeyeceksiniz.
Hatta o Gazze tepelerine çıkıp ta çocuklarınıza seyrettirdiğiniz havai fişek tarzı görüntülerini değil seyretmek adeta o tepelerin yolunu bulamayacaksınız.
Dahası var. Gün gelecek şimdi gururlanarak, zevk alarak yaptığınız bu katliamın öncü kuvvetleri olan zırhlı tanklar bile dile gelecek. “İşte burada bir Siyonist Yahudi var! ” Diyecek. Fakat siz barınacak yer bulamayıp bir taşın arkasına gizlenecek, kaçacak mecali kendinizde bulamayacaksınız.
Çünkü siz görmeyen gözlere, işitmeyen kulaklara, hissetmeyen kalplere sahipsiniz.
Bu yazıyı ele aldığım saatlerde İsrail geri çekilme planları yapıyordu. Fakat manzara tek kelime korkunç!
Çözüm ise çözülmüş, silinmiş, pısırık, uşak ve piyon rollerini kendine vazife bilen İslam ülkelerinin idarecileri ile olmayacak.
Tek tesellimiz mazlum halkların işbirlikçi ve batı uşağı idarecilerinin dayatmalarına rağmen dimdik ayakta olmasıdır.

Hüseyin Emre Aktaş
Kayıt Tarihi : 23.1.2009 14:02:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hüseyin Emre Aktaş