hayat ve ölüme aynılar
yüreğim ellerim ve terim
denmeyenleri diyorum
çünkü deştim karanlığı
ve yayla yüzlü esmer çocuklar
kan gibi kesiyorlar rüzgarı
ne emek ne çile ne kan
ölüm ateşi düşüyor sulara
baba baba baba
anne anne anne
aşk aşk aşk
geçmiş gelmezler buralara
,buralardayım
aşktan sonra gelen ben
adım sevgi yeniden
unutmayın
saat gecenin üçü
nasılda uykusuz ölüm
siper kazıyor tırnaklarıyla
davut isa musa
namlular ateşten asa
ölümü öldürmek için
zalim için zulüm için
sarılmış umuduyla allah'a
insan insan insan
ölümden korkmayan yasa
çakılmış alnına
serilmiş boydan boya
enden ene karanlığa
vurma insan o daha
tank resimleri
bombalar ve bin kaç bisiklet
dağ ateşi küheylan saçılıyor
tuz kokulu sınıra
ram allah diyor sesi kırık ölü
dizleri perişan gözleri anne
öylece bakıyor uzağa
geçip gitmiş yaz
her yer neden sıcak hala
taşı vurdular
konuşmak dünde kalmıştı
allahu ekber, allahu ekber dediler
konuşmadı taş
sustu emek
diz çöktü budha
karıştı toprağa
ve dediler ki
hani ölmezdi taş kaya
hani direnirdi yağmura rüzgara
incindim acıya
kanı karışık yağmurlar
kapalı yollar çığ dertleri
körpeler güller karanfiller
yanaklara sürülmüş kan
heyelan gece yalan yılan
kalanlara toplanır zaman
değişmez fakat öylece
birikir kine kinden önceye
söylemiyorum ekmeği yardığımı
kan koparıp karpuz çaldığımı
konuşsam zehir dilimde
tütün tütün tütün
namusu kesen kılıç
haham ve çocukları
kaldırmış diyorlar
kadın çocuk vurma yasağını
gecenin dördündeyim
ölümdeyim dünümdeyim düğüm
'08
Zafer Zengin EtnikaKayıt Tarihi : 9.1.2009 02:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!