Yalanmış meğerse bütün sözlerin
İhanet etmedim diyor gözlerin
Kaldırdın üstünden külü közlerin
Közleri sineme basma ne olur
Buruk bir acı var resminde kalan
GURUR
Gurur! Kapı Dağı gibi durma arada
Yıkıl ki karşımdan yare gideyim
Aşkın şarabını bir kere içtim
Divaneye döndüm nere gideyim.
Ben Türk genciyim
Yıkacağım cehalet duvarını
Sana söz
Söz sana ey ulu Atatürk
Devrimlerin
Bu koca zindanda ezilip kaldım
Bir daha doğrulmam zor olur gardaş
Ekmek kavgasının düştüm peşine
Üç günde kocalmam kar olur gardaş
Demir parmaklıklar maltalar uzun
Bahar geldi çiçek açtı
Elin kolun dalın ağlar
Genç yaşında gazel döktün
Bahçendeki gülün ağlar
Dediler ki falan ağlar
Dalar gider aklım güneş batınca
Eğilir önüne baş yavaş yavaş
Yarin yollarında ümit bitince
Akar gözlerimden yaş yavaş yavaş
Ne bir haber yollar ne kendi gelir
Ümit tükenince hayat yolunda
Kazmaya, küreğe, bele alıştım
Bir de baktım ki yolun sonunda
Nasırlı patlamış ele alıştım.
Kazma, kürek belle ölürüm sandım
Ben mangal kömürü
Sense bir çıra
Kalbimi çok fazla
Yaktın bu ara
Elbette bana da
Ey saki!
Doldur da ver
Ne mey isterim ben
Ne de meyhane
Sun altın kadehte
Bir yudum zemzem
Ben seni unuttum unutma emi
Gözlerin kaşların nasıldı güzel
Nereye koşarım kimi ararım
Yorgunum dermanım kesildi güzel
Yönümü kaybettim mecnuna döndüm
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!