Savaş Ekonomisi Kan Kokar

Bir taraftan barış mavrası oyunu oynuyorlar diğer taraftan silahlanmaya büyük bütçe ayırıyorlar.

Emperyalizmin Çin'e karşı rekabette Türk topraklarında yakıtı olan özne siyaset anlayışı sözde kendilerine itiraz gibi rol yapan yedek kapital soyguncu düzen partileri bu oyunun parçası olmaktan vazgeçmiyorlar.

Türk DevletlerTeşkilati ile her alanda işbirliği yapmak yerine Filistin soykırımcı yapı ile Azerbaycan ve Kıbrıs arasında işbirliği projeleri sözünü tehdit ve taviz ile veriyorlar.

İran'a karşı yapılacak kötülükte küresel soyguncuların yanında yer almak için can atıyorlar. Cumhuriyet Halk partisi bile bu konuya teşne olmuş durumda.

Korkunç boyutta sermaye terörüne sistematik devlet organizasyonları ile kaynak aktarmaya devam ediyorlar.

Yeryüzünde tüm emperyalist güce sahip devletlerden tehdit alıyor kendi sonlarını bile göremeyecek bir uçuruma devletimizi ulusu ve vatanı sürüklemekten de geri durmuyorlar.

Savaş bütçeleri küresel soyguncu tefecilere silah tacirlerine çalışır.

Savaş ekonomisi kan kokar.

Madem barış yapılıyor ise bu kadar silah, düşman ve savaş neden üretiliyor veya bu korkuya neden teslim oluyorlar?

Biz emperyalist bir ülke olmadığımız halde bu kadar silaha neden kaynak aktarıyoruz? Bunun arka planında onlar yararına bir savaş hazırlığı mı yapılıyor? Türk ulusu bunu neden bilmiyor? Kanun hükmünde kararname ile sığınak kararları almanın sebebi hangi tehdittir? Ya da tek yetki kendi ikbalini bir savaşa mı bağladı?!

Özelleştirme talanı sonrası bu şekilde bir tehdit ve taviz veren durumuna düşüleceğini bilinçli bir şekilde görmekten gelirseniz bedeli de bir o kadar ağır olur.

Üzücü olan buna destek olarak sebep olanlar yüzünden karşı çıkan her insanın en büyük bedeli ödemiş olmasıdır.

Sözde muhalefet itiraz siyaseti, dayatmacı iktidar yetkisi kadar büyük bir tehdit büyütmek istiyor.

Çünkü tek yetkiyi tek yetki ile değiştirmek isteyenlerin niyetini etik ahlaka sahip her yurttaş sorgular.

Ekonomi tek yetki ile batırıldı, dış siyasette tehdit alan ve taviz veren bir zihniyete tek yetki ile düştüler.

Böyle bir yetkiye talip olmanın ülkemiz ve ulus yararına sağlıklı bir izahı var mı?

Yok!

Nasıl oluyorsa bu muhalefet bu özgüveni nereden alıyorlar da Türk ulusunun yararına hiçbir çözüm üreten siyaset üretmiyorlar!

Sebebi çok basit. Sayısızca parti var. Tümü parti sayısı kadar işbirlikçi bir kişiye emanet.

Böyle bir yapıdan demokrasi, devrim çıkabilir mi?

Yurttaş hukuku ve çatısı altında sağ, sol vb hiçbir etnik ve dinsel bölünmeye alet olmadan tümüne karşı duruşu büyütmek tek çözüm olacak.

Hukuk içinde yurttaş uyanışı, direnişi birlik beraberlik içinde büyüyen tepki ulusun iradesi ve umudu olacak.

Yurttaş olmak günümüz kuvvayi milliye gücü demektir.

Söz konusu ulus devleti parçalamaya yönelik bir girişim saldırıya geçmiş ise Türk devrimi adına etik ahlak gücü hukuk içinde direniş yapar ve bu saldırıyı bertaraf eder.

Kanlı soyguncu tefeci anlayışa karşı insanlığı savunmak her çağda kazanmıştır.

Batı barbarlığı silahı, düşmanlıkları, savaşları ve sonuçta yeryüzünde ki işbirlikçi taşeronları aracılığıyla doğal kaynak soygunu adına sürekli ölüm üreterek kendi ölümünü hazırladı.

▪️Önder Karaçay ▪️