Neden göğün kaşları çatık,
Gözleri karanlık...
Ve yüzü yerin neden bu kadar asık?
Bak, patlayacak gibi hava aniden,
Bungun, boz bulanık...
Aman Allah'ım, ne hiddet öyle,
Kulakları sağır eden bu ses,
Nereden çıktı,
Şimşek mi ne...
Niçin susmuyor da gök,
Şiddetli şidetli patlıyor böyle sık sık?
Ahtapotun kolları gibi,
Ürkütücü olduğu kadar büyüleyici üstelik,
Yıldız yıldız yağan şu aydınlık.
Havai fişekten yayılır ancak bu kadar güzel ışık.
Kutlama mı var Ortadoğu’da bu gece,
Nereden çıktı bu şenlik, bu eğlence(!)
Ama neden yırtar karanlığı acı acı,
O zaman bu çığlık! ..
Yok yok, olamaz, bu nişan ya da düğün;
Çünkü gökyüzünden yağan
Konfeti değil kurşun!
Yıllar var ki hasret iyi bir uykuya,
Gözü açık uyur Gazze her gece.
Fakat anlaşılmaz niçin bu karanlıkta,
Meydanlar tam tekmil ayakta,
Sokaklara taşmış bu gece kalabalık?
Ne badireler yaşadı da Gazze,
Göstermedi daha önce,
Böyle büyük telaş, böyle büyük panik.
Tüm yurdu sarmış ki bu kez alevler,
Boşalmış tüm evler..
Kanla söndürülür Gazze'de her yangın,
Yaşlı, genç, anne,bebe,çocuk,
Kim kaldıysa memlekette can taşıyan,
Kan verecek ki bu gece,
Herkes uyanık!
Gün, bilmez zavallı Gazze,
Hiç gün görmedi ki...
Yirmi dört saattir Filistin'de çünkü gece.
Görebildiği ya terördür, ya işkence...
Dişlene dişlene parçalanmamıştır tarihte hiç bir ulus,
Böyle vahşice.
Olamaz bir canavar bu kadar kurnaz,
Bu kadar hunhar!
Neden hep öldürülür, Filistin'de çocuklar?
Evet, bu asır değil,yirminci yüzyıl,
Değil burası Hiroşima, Vietnam, Berlin, Kırım,
Fakat lamı cimi yok Filistin'de yaşananlar soykırım!
Savaşta yaşanır ancak böyle katliam,
Yaşlanıyorum anlaşılan yavaş yavaş,
Şaşırdım yine:
Ya ağzımdan çıktı yanlış laf,
Ya fırlattım yanlış taş!
Olmaz bunun adı,
Burası El Halil, Kudüs, Mescidi Aksa...
Bu topraklar kutsal,
Yapılmaz bu topraklarda savaş.
Üstelik bir tarafta düzenli ordu,
Sınırsız güç,
Yerde tank, gökte uçak!
Sürünür diğer tarafta,
Yer altında sürünür yarı çıplak, yarı aç…
Garibim bela değil, ilaç arar,
Garibimin aradığı ekmek, aş;
Devleti yok, ordusu yok neyine savaş!
Demek yanılmışım,
Çünkü bir lokma ekmektir savaşı ancak açların.
Ocak yakacak ateşi yok ki muhtaçların,
Nasıl ateşe versin Dünyayı?
Bu savaş değil;
Misket bombalarının çıkardığı bir yangın,
Yakmıyor belki dalını bile ağaçların,
Ama kökünü kurutuyor Filistinli çocukların.
Kayıt Tarihi : 25.1.2009 17:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Savaşın iç yüzünü anlatan çok şiir yazdım.Ancak Filistin o kadar mazlum, o kadar yalnız ki...Gürdüğü zulmü bir şiirle anlatamazdım.Anlatmadım da, Çünkü yaşanan acıları nasıl anlatırsanız anlatın,yetersiz kalırsınız..Bundan dolayı hiç yazmadım.Fakat bir büyüğümün yazdığı bir şiirin altına bir beşlik dökülüverdi kalemimden.Bu bir bedduaydı.Belki herkes okursa duamız tutar diye bu beşliği aldım sayfama. Sonra askıda kalır gibi oldu bedduam ve anlaşılır kılmak istedim başına bir mısra, bir mısra daha ekledim.Bir de baktım ki yazmak istemediğim konuda bir kaç şiir doğmuş.Yayınlayıp yayınlamama konusunda tereddüt ettim.Ve anlatılmaz vahşeti ve acıları sığ da olsa anlatan bu şiir serisini de yayınlamaya karar verdim.Bu serinin 7. şiiri oldu 'Yaralı Kuş 'la başlayan serinin son şiiri 'Oyun İçinde Oyunl'la tamamlandı. Diğer şirlerime de bir göz atarsanız sevinirim.Son Söz/Necip ZEYBEK
derin anlamlarla ifade ettiğiniz,bu büyük eser karşısında söyleyecek söz bulamıyorum.....sadece hassasiyetinizi,duyarlılığınızı ve engin ve de olgun düşüncelerinizi taktire şayan buluyorum......en kalb-i duygularla da,bu kutsal eserinizi kutlu-yorum..ayrıca,türk edebiyatına böyle kalıcı yapıtlar armağan ettiğiniz için ,size çok,ama çookk teşekkür ediyorum...selam,saygı ve sevgi ile.....esen kalınız:))
Sizi yürekten tebrik edi,yor selam ve sevgilerimi sunuyorum.
Seyfeddin karahocagil
TÜM YORUMLAR (4)