Bir gün belki duyarsın sustuklarımı
Okursun belki suya yazdıklarımı
O gün gelene kadar dikkatle dinle
Bir sabah ürkek, mahcup kapına gelsem,
Uyandırsam seni kuşlardan önce gün ağarıyorken.
Sevinir misin beni görünce?
Yaşarken sabahın sessizliğini şaşırır, telaşlanır mısın?
Gösterir misin sevindiğini?
Anlatır mı yüzünün her çizgisi, sevildiğimi...
Denizden bir balık çıksa
Söyler mi bana buğulu gözlün orda diye!
Issız bir adadan bir güvercin gelse ,
Hayatın götürdüğü yere kadar
Varım seninle
Güneşinle kavursanda tenimi
Islatsanda sağanak yağmurlarınla
Senden gelen herşey can bana.
Can nedir bilir misin?
Dokunmakti sana, cennetten bir nefes solumak
Cehennem gibi korkutuycdu, seni seninle yasamak
Sen bana dokundugunda, ben sevda derdim
Sen bana dokundugunda , sen öylesine severdin
Aslinda kirlenirdi bedenim amma
Ben kirlendigimi bile hissetmezdim seninle
Parmaklarını dudaklarına götür
Sert noktalar vardır,
Çatlamış…
Yaşanmışlık katar insana onlar
Sürekli yenilenendir,
Örselenen,
Sessizliğin sesini duymak için, Benliğini yitirmeyi,
Karşılıksız sevmeyi bileceksin.
Karşılık beklemeden seveceksin.
Sessizliğin sesini duymak için, Benliğini yitirmeyi,
Karşılıksız sevmeyi bileceksin.
Karşılık beklemeden seveceksin.
Beni güzel hatırla!
Bunlar son satırlar...
Farzet ki, bir rüzgârdım, esip geçtim hayatından
ya da bir yağmur sel oldum sokağında
sonra toprak çekti suyu...
Kaybolup gittim, belki de bir rüya idim senin için.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!