uşşak bir türkü dolanır güvertemde
tatlı Rumeli esintisiyle
“Aliş’ imin kaşları kare…”
vakti belirsiz bir göç telaşı düşmüş yüreğine
yanık bağrını verip yele
sanırım eşlik eder türküye
dayanıp küpeşteye…
Hint Okyanusu’nda bir deniz kuşudur Savarona
adımı ondan aldım aslında
Türklerin Atası bana talip olunca
onurum sığmadı ummanlara
yıl 1938, aylardan Hazirandı İstanbul’ da
çözümsüz bir hüzün dudaklarının kıvrımında
hummalı bir telaş, koşuşturmaca
ünlü konuklar resepsiyonlarda
ışıklar sönmezdi geceler boyu kamarasında
milletinin derdini taşırdı omuzlarında
ülkesinin kaderini örerdi bilgece bir sabırla
yürürken sarsılırdı yerler
her adımı depremdi, devrimdi oysa
her şey ne de çabuk bitiverdi altı haftada…
söndü ışıklar derin mavi gözlerinde
tükendi derman savaş yorgunu dizlerinde
umudu tükenmedi sadece
güveni sonsuzdu milletine
ayrılırken sordu yanındakilere:
“bir çocuk oyuncağını nasıl beklerse
bu yatı öyle beklemiştim son günlerimde
içime doğuyor sanki;
mezarım mı olacak yoksa bu asil tekne? ”
ahh…anıların olmasaydı bende
şeytana uyacaktım nerdeyse
tarayıp demirlerimi
alıp başımı gidecektim fırtınalı bir gecede
bindirecektim kayalara baştankara, sessizce
sen benden apansız gidince…
gövdem gömülürken acınla derinlere
parçalarımı bulacaklardı balıkçılar doğan günle birlikte
ahh…anıların olmasaydı bende…
ne kadar ihtişamlı olsam da bir tekneyim nihayetinde
tekne deyip de geçmeyin öyle
et parçası değildir elbet
ama yürek taşırız biz de…
yokluğun kanayan bir yarayken içimde
kahrım ve isyanım zamansız gidişine
hey koca Türk’üm hele bi söyle;
özlemin günbegün daha da büyürken bende
yüce Türk Milleti nasıl dayansın onulmaz hasretine? ...
Kayıt Tarihi : 6.11.2009 21:39:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Son zamanlarda Atatürk'e yapılan çirkin saldırıları görünce bir demir yığınının duyguları olsaydı diye düşünmekten kendimi alamadım. Eğer şiir denirse yazdıklarıma işte böyle doğdu... SAVARONA HAKKINDA: Savarona bugüne kadar inşa edilen kraliyete ait olmayan en büyük yattır. Toplam uzunluğu 136 metre, direği 16 metre, iskeleti 6.1 metre ve en yüksek hızı 18 deniz mili, gezinti hızı ise 16 deniz milidir. Ana süitin yanı sıra 17 lüks süitin alanı ortalama 50 metre karedir. Savarona, Brooklyn Köprüsü’nü inşa eden mühendis John Roebling’in kızı Emily Roebling Cadwallader tarafından hizmete sokuldu. Bayan Cadwallader Savarona’yı 1931’de Hamburg’da Blohm ve Voss tersanelerinde 4 milyon dolara mal etti. Savarona Atlantik, Akdeniz ve Kuzey Afrika sularını geçti fakat Cadwallader onu yüksek dışalım vergisinden dolayı Amerika Birleşik Devletleri’ne sokamadı. Yatı satmaya karar verdi ve 1938 yılında Savarona Türk Hükümeti tarafından satın alındı. Bu satış sırasındaki olaylar zinciri şaşırtıcıdır. 1938 yılında Kral VII. Edward İstanbul’u ziyaret etti ve o zamanki devlet yatı Ertuğrul’da Mustafa Kemal Atatürk’ün konuğu oldu. Bacadan dökülen kurum Majestelerinin beyaz pazenlerini öylesine kirletti ki Atatürk Ertuğrul’u hurdaya gönderdi ve yeni bir cumhurbaşkanlığı yatı araştırılması için emir verdi. Türk bayrağı Mart 1938’de Southampton’da Savarona’ya çekildi. Yat, iki ay sonra bazı döşemeleri yenilendikten sonra Atatürk’ün ölümcül hasta olduğu sırada İstanbul’a geldi. Atatürk’ün Savarona’da geçirdiği altı hafta boyunca kabine toplantıları düzenlendi, Romanya Kralı Carol da dahil olmak üzere önemli konuklar, devlet başkanları ağırlandı. Atatürk, 10 Kasım 1938’de Dolmabahçe sarayında öldü. Savarona, II. Dünya Savaşı sonrasında Türk Deniz Kuvvetleri’nin onu eğitim gemisi olarak kullanmasına kadar bir daha yelken açmadı. 1989 yılında Savarona’yı hurdaya çıkarma kararı alındı; ancak Kahraman Sadıkoğlu son dakika kararıyla yatı 49 yıllığına kiraladı ve Savarona’yı önceki görkeminden daha iyi bir hale kavuşturmak için çok çaba isteyen yeniden döşeme işine başladı. İçi Donald Starkey tarafından tasarlanan yatı yenilemek için 425 işçi yaklaşık üç yıl çalıştı. Savarona, bugün yolcusu olma ayrıcalığı kazananlara zarafeti ve lüksü yaşatarak bir kez daha dünya sularında seyretmektedir.
![Naime Özeren](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/11/06/savarona-yi-anlamak.jpg)
Sevgilerimle...
Bir kez daha kutlarım şiir annem çok etkili duygusal güzel bir şiir 10 ant
TÜM YORUMLAR (143)