Savan Şiiri - Altan İlhan Arslan

Altan İlhan Arslan
934

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Savan

Şimdilerde, zaman eğrilip kendine çektiği kadar!
Bir nifak dalıyor cumbadan.
Uzaktan geçenlerin bir zamanlar hikâyesi,
içilmiş çayların bardağı daha sıcak dururken;
göz dalıyor istemsiz bir serçe canıyla.
Öyle sevişirdik biz, bir aslanın ceylana doyduğu kadar
homurtu, kan, can vardı can! Dişle et arasında.
Savanasında şu kelt tarihin, utancı ceylan almış
kahrı ben, tadı damak, damağı eskitmiş bir ağır ki zaman;
yeleleri dökük şu yaşlı aslana ne ağırdır bu, ne ağır!
Hor gel, sakın yakınsaklığın riboz'una girmeyelim.
Bir sente ara ile bakışlara çekip akort
unutmuş görünelim! Sen beyaz bir nataşa, ben kara tenli
talihin miyopluğuna andaç bir guru,
bir şimal yıldızıydım. Her santimi bedenin, hücrelerin bilir beni.
bilirdi ya! Unutmuş görünmenin bu hamlığı
taze bir maya gibi çalınmış göğse. Atımlık aşkların gösterişi
tadımlık olmanın elverişidir! Benim sana geçecek
bir fiske terim yok!
Bende bitikliğin, yetkinliğine dokunmuş kimse kim?
Leyla olsa dirilip dursa karşıma
demedik lafım olmaz, işitmedik söz duymazdı.
Yakın ol ahıma, göze metrelerce. Defa kere defa ıraklaş!
Bir daha değmesin ayakların savanıma
kaldırmıyor bozuk et bu aslanın midesi.

Altan İlhan Arslan
Kayıt Tarihi : 1.3.2014 00:13:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Altan İlhan Arslan