gittim
gittiğim her yere senide götürdüm
avuçlarımda titreyen bir damla göz yaşı gibi
neden gidemedim senden
herkesten her şeyden kendimden bile gittim de
bir senden
birde bu hain sevdadan bir türlü gidemedim...
mahpushane yollar parmaklıkları gibi yol çizgileri
gittiğim her yer kör karanlık zindan...
bavulsuz indiğim her oto garda
ilk adımda karşımda yine sen kesilmiş sesiz çığlıklarım...
sen kokan buğulu bir gökyüzü kollarını açıyor
içimi kanatan sana olan özlemim hep boynuma sarılan...
dudaklarımın kıyısında o hain yangını taşıdım
gittiğim her kenti yakıp yıkıp kül ettim...
kan oturmuş göz bebeklerimden
neden kovamadım sen artığı içimi yakan gülüşünü...
tren istasyonları uzayıp giden raylar
ard arda yıkılan irili ufaklı yorgun yüzlü şehirler küçük kasabalar...
dudaklarım kör
yine de kıyısında neden adınla dirilen bir ben oluyorum her seste
her nefeste soluk soluğa sen oluyor her zerrem
tenimde pusu kurmuş sıcağın yakıyor her adımda yüreğim yangın yeri...
ellerim bilinmedik adreslerde seni soruyor
hep seni arıyor ak düşmüş saçlarımdan yüzümdeki çizgilerden
dağ başı yalnızlığı yaşıyorum
sokak çocukları gibi kalabalıklarda kayboluyorum...
sersefil yalnızlığıma biat edip
hiçliğime köle oluyorum pazarlarda satılıyorum üç otuza
yine senden kurtulamıyorum
gittiğim her yere seni içimde sol yanımdaki çukurda taşıyorum
şimdi ölsem selasız duasız gömülsem yine benimle gelir miydin...
Hasan ODABAŞI
Hasan OdabaşıKayıt Tarihi : 6.4.2021 19:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!