Kışın ortasında girilir oldu denize.
Yazın sıcağında kar döküldü benize.
Ínilince dehlize,pis koku doldu genize.
Zamân-ı âhir‘de mevsimlerde şaşırdı…
Görüyorsun kuzular,altı bacaklı doğuyor.
Kediler,fâre zannıyla yavrusunu boğuyor.
Av bulamıyan aslanlar, avucunu ovuyor.
Zamân-ı âhir‘de hayvanlarda şaşırdı…
Zamanlı- zamansız ağaçlar çiçekler açıyor.
Portakal-mandalin evlenip,farklı meyve saçıyor.
Armut ile elmanın izdivâcında,asâlet kaçıyor.
Zamân-ı âhir‘de meyvelerde şaşırdı…
Bakıyorsunuz! kabaktan hıyar çıkıyor.
Nîce sebzenin iştâhı, seracıları sıkıyor.
Dometes bile, gen‘lenmekden bıkıyor.
Zamân-ı âhir‘de sebzelerde şaşırdı…
Zengin devletler durmadan silah satıyor.
Fakirler de alıp-alıp birbirlerine çatıyor.
Nîceleri sefâletler içinde kalkıp yatıyor.
Zamân-ı âhir‘de devletlerde şaşırdı…
Müslüman milletler habira toprak satıyor.
Gayr-i müslimler ise toprağına toprak katıyor.
Dünya milletinin tümüne huzur da batıyor.
Zamân-ı âhir‘de milletlerde şaşırdı…
Her önüne gelen sorumsuzca sağı-solu deldi.
Deliklerden fışkıran ise ates‘den bir yel‘di.
Dayanamıyan dünya,sallanıp galeyâna geldi.
Zamân-ı âhir‘de dünyada şaşırdı…
Mevlüt Bicik
25.03.2006 saat 16.30
Esslingen
Kayıt Tarihi : 26.3.2006 16:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!