Sartre sokağındayım.Çıkmazlarım bul’antı yaşıyor.Var mıyım yok muyum derken ruhumun dehlizinde Mevlana akıyor. Çarpışan arabalar gibi kimin doğrusu mutlak doğrunun elektriğiyle çalışıyor.
Sartre´a göre İnsan sadece vardır. Belli bir amaç gözetilerek yaratılmamıştır. İnsan oluşurken bir taslak belirlenmemiştir. Önce varolur sonra kendi kendini gerçekleştirir. Yani kendisini nasıl yaparsa, öyle olur. Bir pipo ya da taş gibi, basit ve bilinçsiz bir varlık değildir
Sartre insan sadece vardır derken, insanın aslında yalnız bir birey olduğunu diğer insanların da yalnız olduklarını vurgulamış, bu yalnızlık ona korku vermiştir.
Henüz sekiz yaşımdayken Lüxemburg parkına oynamaya giderdim. Bir adam vardı. Gelip August Comte sokağı boyunca uzanan parmaklığın karşısındaki kulübenin içine otururdu. Bizi korkutan bu adamın ne sefil hali nede boynunda çıkmış olan ve yakasına değen urdu. Bizi korkutan onun yalnızlığı idi. Şeklinde anlatırdı Bulantı’da.
-Yalnızlık hangi bulantımızın bulgusunu özetler. Ya da bizi özetleyen özün hangi sözü doğrularımızı aşılar. Yeşeren doğrunun fidesi için Mevlana anlatır benim yerime,
İnsanı.
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta