Yalnızca
tarçınlı süt iyi gelir kadınlığıma/ birlik
onca dağınık/ ısıttım serptim...
bugün de kötü haber dokumadım
en iyisi çok sevilmiş çok öldürülmüş o genç kadın
gözlerinde son kez belirdi ve birden yıkıldı mavi küresi
havali alkışlarken kalan enkazı
ölüm sırasını
bilmiyordu
bilemezdi
ama illaki bilecekti bir gün suretlerinin ardı
Yan yana oturduk. herkes herkesin kalabalığı bugün vapurda
lombozlardan değmeden gelip geçti bir deli rüzgâr
bakamadık gözlerimizin içinde sahici ışıyan ne var
çalgıcılar diyorum
para vermek için sabırsızlanmak o an
insana dair tek ereğim
Ah benim şımarık küçük burjuvalılığım!..
şarkılarının sonu hiç yoktan tanıdık geldi:
sonsuza dek gölge ayıklar durup
sevecektim adını güneş koyup
mum kahrından batsa bile sığındığım ıssız kayık
Güverte çağrısıydı derinde bir mesele
kapılmaya o yoğun rüzgârlara, kıyıları suretsiz
aramaya...
böylece ekmeğimi bölüştüm martılarla. yine sen yoktun
avcumda kırmızı güneş
belimi dolayan beyaz köpük
ulaşmadı hiç ama hiç
sen’i sarsmışlığım içinden mavi belirimim
birlik dediysek de yaslanış işte üç kuruşluk keyfe
iki usturmaça arasında güvenle
kabusa teşne öyle ecinle hörgüçle iple
sarsmak mavi küreyi ölümmüş kadında
kalınca yaratısından azade...
Ah be gülüm uç! öle öle dünyam öle öle...
Şubat 2016
Süje, sayı 16, yıl 2016-Işığa Çözülenler, Öteki yayınevi, kasım 2018
Berivan Kaya
Kayıt Tarihi : 14.6.2020 14:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!