erguvan renkli bir siniye dönüştü güneş, yedi rengini de içine kuşatarak.
acelesi var gibi, bir göründü bütün haşmetiyle... aniden yok oluverdi mor tepelerin ardından sessizce...
gündüzün sıcağından yorgun düşmüş deniz, açmış kollarını iki yana; yumuşacık bir ninni gibi fısıldaşırken sahille... saka kuşları ve kırlangıçlar denize selam durarak,sürü halinde, geçip gittiler sessizce..
akşamı selamlar gibi, tekneler nazlı nazlı sallanmada şimdi...
dalların arasında cıvıldaşıp, şarkı söyleyen kuşlar...
Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârum
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Devamını Oku
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum