Epeyce aşktan sonra yıldıza vardım.Hüzünlerin samanyolunda , yolumu kaybetmiş yıldızlar Mecnun’nuyum.Kadınsal ışıltınla göğünü karartmış aşkı buldum.
-Hüzzam  kendi  bemollerinde  hüznü  sunmaya  başladı; ama  yüreğinde okunan  mutluluk  şarkısında kendime geldim.
Yontulmuş  yarınların  geldi   uğruma.Uğrak bir masalın   perisiydin.Masalının  dilinden  ısırdım sözcüklerimle.
Bir  gölge  gibi   sevginin  çınarında bekledim.Durdum kendi duruşumun    yolunda.
-Şarkının ortasında duruyor hayat.Beni okuyor yeşil gözlerin.Solistimiz içindeki çocuk. Çok çocukça okuyorsun içimdeki şarkıları.Güleçliğinde dinleniyor dünyam.
Fener yeniliyor, şampiyonluk gitti gidecek. Beni anlayacak tek neden sevginin derinliğiydi. Sevgi denizindeki fenerler yanıyordu. Gem gemilerim batmıyordu. Berraklarına aziz oluyordum.Yunus oluyorum sularla sevimli anlara teslim oluyorum.
Yeşil gözlüm .com/  burada   buluyorum  duyguların  yeşilliğini.Burada  gönlümde şuleleniş  başlıyor.Küllerimi  güllerinle oyalıyorsun.
Sen bence şule oyasın  sevgilim.Aşk ateşini   oyalıyorsun  sevdama.Her yanım senli  yanıklarla  nakışlanmış.Sen var ile  hep varmanın arasında  açık bir vana   gibisin.
-Elektrik   veriyorsun karanlık düşlerime.
İçimdeki  solları  vurmaya dair   fikri    yeminlerim. Dün  Marks takviminde bir  bir yazıldılar.Bugün  ulusalcı  sofrada  seküler  dans.
Bir fikir aymazlağında ayazları  sadece bir yaza    taşıma  hezeyanları yaşıyor.
Diğer yandan  ulusalcılar  aynı denklemde   formüle oldu. Herkes  biraz kendi çıkarınca Türk …. 
Önlemsiz ,önemsiz,  önyargılı  uçurumlara  vatan bağrı  kurulmaz.Daha evrensel   temellere , daha mutlak değerlere, daha eşit  düzlemlere  insanice  yaşamak.
-Birlikte yaşamanın   temel duruşmasında temel dinamiklerimiz var. Birilerinin  maşası olmak için    birilerini  görmemek  ,birilerini dışlamak,   hep kendi   fikrinin   ufkunu  görmek midir  özgürlük. 
-Siz kimsiniz? Siz kimin közünde öküzlüğün maşasını oynuyorsun.
Kardeşliğin  aynasındayız.Herkesin   birlik  ırmağında çimdiği  mutlak değerler berraklığındayız. Softalar yok.İşte böyle derin dertlerim  varken,  üstelik de   Fener’in  yenilgisi  araya  sıkışmışken   seni aradım.
Seni kelimenin kökünde sakladım.Her seviyorum deyişin   yapım eki olarak yapıma yeni anlamlar kazandı.Yeni anlamlara sevda   akışımız  arttı.
Gövdeden  türemiş    manaların dallarına seni yazdım.  Dal dal  yeşillerinde açıldı  sözcüklerin çiçekleri.  Manalara  meyve veren  çiçekliğin   içimde   özel  bir tat  kalıyordu.
Yeni anlamların çıkmaz dirençlerinde kendimi sakladım sana.
Yeni anlamların  duvarlarını  yıktı  sevgin, duruşun.  Kanıtı  sen olan  cümlelerde   grafiği  artan   derinliğin  izi oldum.
Haberi var mıydı    gecenin    granit    kokusunda  sana yandığımı.Seni   yaktığım   özlemlerde  kendime  gelemediğini  bilir misin? 
Bir noktanın temyiz ettiği cümlede bitmezliğimi sezdin mi?
*Çıplaklık bir gerçeği giydirebilir misin? Soyunuk düşlerini duşlarına alır mısın? Bir alış, alıştırmasında seni görmenin nedenliğinde kendime geldim.
Sevdamıza bir  sevk  aldım.Aşkımın en  sağlam  yeri   kalbim hastalanmıştı. Hekim hekim dolaştım.Fikri yobazlar, doyumsuz çerçiler,  sistemin derin sülükleri gibi beni rahatsız eden  etmenler var. 
-Mutluluğun  ilacını sordum,meğer tek sen mişsin  Şulenar..
Kayıt Tarihi : 21.4.2013 22:31:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 
 



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!