ŞİİR, SEVGİLİM; SEVGİLİM, ÖTEKİ BEN...
Hüzünlerimin dumanından
Şarkıların rengi soldu
Unutabilsem
Ah bir unutabilsem.!
Yüreğimdeki kor sigaramı yaktıkça
Külleniyor ulaşamadığım ben
Kendimi özlüyorum
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Yıllar acımasızca geçer, giderken alıp götürmüştür birşeyleri, bir hüzün bırakmıştır geriye, bir yalnızlık, bir özlem.. Ne eline kelepçe takmıştır, ne ayağına pıranga, ama taaa gönülden mahkum olmuşundur ona..Şarkıların Rengi Solar, hiçbir şeyin anlamı kalmaz, onun gittiği günden sonra... Saygılar,çoşkun duygularla yazılmış bir duygu fırtınası seli..
Birol Hepgüler.
Yanakları saman tozu kaplı
Bir çocuğun duasına muhtacım şimdi
Otuz metrede kırk yıl yaşanır mı
Kaç asırdır buradayım
Kapımda zil var mıydı
Yollar neden kapalı
Neden her mevsim çığ düşer
Yazgımın çocukluğuna
Bu özel ve güzel şiiri tekrar okumak güzeldi yüreğine kalemine sağlık İbrahim dost kutlarım.
insanın kendinin özlenmesi
sevginin dağa çıkması demektir..
kendine gell şair kendine,..:)
Kırlangıçlar yeni öyküler için
Yola koyuldu bile
Islak bir sessizlik üşütüyor odamı
Işıklar benden daha yalnız
Gece bir yalnızın arabesk şarkısı
Gece bir kaçakçının tel örgüye yürüyüşü
Anlatımınızdaki güzellik ve size has olduğuna inandığım özellikler karşısında kelimeler aciz kalıyor hislerimi anlatmaya.Bu anlamlı eserinizide çok beğendiğimi belirterek en yüksek puanımla saygılarımı sunuyorum.
Bir katil
Elindeki kuşu okşarken her voltada,Nasıl pişmansa sevgisiz yıllara,Ben de o kadar acıktım ,Sana dokunduğum ilk güne ,İlk şarkımıza,İlk gülüşüne…. en güzel şiirler sana yakışır..tebrikler..şair kardeşim...tebrikler..tam puan..Ufkun YAREN
tebrikler efendim yüreğinize sağlık +ant+10p.Saygılar
'Gece bir kaçakçının tel örgüye yürüyüşü ' çarpıcı imgeler saganağıyla dolu güzel bir çalışma olmuş. yüreğinize sağlık...
çok sert
acımaz
vurgun
..
ilk güşüşe
bakış..
ooof offf!
Şarkıların Rengi Soldu....
Hüzünlerimin dumanından
Şarkıların rengi soldu
Unutabilsem
Ah bir unutabilsem.!
Yüreğimdeki kor sigaramı yaktıkça
Külleniyor ulaşamadığım ben
Kendimi özlüyorum
kapatın kapıları bana ağlayacağım...
Yanakları saman tozu kaplı
Bir çocuğun duasına muhtacım şimdi
Otuz metrede kırk yıl yaşanır mı
Kaç asırdır buradayım
Kapımda zil var mıydı
Yollar neden kapalı
Neden her mevsim çığ düşer
Yazgımın çocukluğuna
Kırlangıçlar yeni öyküler için
Yola koyuldu bile
Islak bir sessizlik üşütüyor odamı
Işıklar benden daha yalnız
Gece bir yalnızın arabesk şarkısı
Gece bir kaçakçının tel örgüye yürüyüşü
Bir katil
Elindeki kuşu okşarken her voltada
Nasıl pişmansa sevgisiz yıllara
Ben de o kadar acıktım
Sana dokunduğum ilk güne
İlk şarkımıza
İlk gülüşüne….
İbrahim EROĞLU
3 ŞUBAT 2008
Tebrikler İbrahim bey
Yüreğine sağlık
Beğeni ile okudum benden 10 puan
Listeme aldım
Osman karahasanoğlu
'Şarkıların Rengi Soldu' İbrahim bey,çok değişik bir yazım tarzı.Sevda rüzgarları gibi,tatlı tatlı esiyor.Okuduğum diğer şiirleriniz kadar güzel,sizi Tam puanla tebrik eder selamlarımı sunarım.
Bu şiir ile ilgili 126 tane yorum bulunmakta