Şarkı Sözleri Ve Derlemeler

narlanır gülüm

günlerim güz gibi soğudu gülüm
kurudu yaprağım solanda gülüm
ne bir ses bir nefes alamıyorum
tenimde yareler kanadı gülüm

özlerim kırları saran kokunu
renklerin çoğalır narlanır gülüm
büyürken içime sinen korkunu
takatim kalmadı atamıyorum

dil suskun dal suskun sayrılı sevdan
ötmüyor bülbüller ağlıyor gülüm
ne bir tel ne mektup alamıyorum
ayrılık kapımı çalmasın gülüm

-ayrılık kapımı çalmasın gülüm.

huma kuşu

huma kuşu değil isen semendim
başım üstü niçin uçar durursun
sarar isen ilmik ilmik kemendin
çek elinen boynum büküle dursun

kurusun yaşlarım göziçlerinde
usuldan okşayan elim kırılsın
kurusun öpüşe hazır dudaklar
şu yorgun yüreğim ölüme dursun

1991

o akşam

grubu seyrederken sende bir başka alemi gördüm
o akşam ki seni gönlüme ipek bir ağ gibi ördüm
son şevkıyle aşkımızın, saçlarını yüzüme sürdüm
o akşam ki seni gönlüme ipek bir ağ gibi ördüm.

1969

bu hazan

bu hazan yine gönlüm hasretinle inler oldu
sensiz geçen günlerim şimdi hicranla doldu
bu mevsimde seninle yine her çiçek soldu
sensiz geçen günlerim şimdi hicranla doldu.

1968

virane

özlenen her şey bitti sevgim elemler şimdi
soldu bütün çiçekler gönül virane şimdi
bir derin acıyla hep örtüldü hatıralar
soldu bütün çiçekler gönül virane şimdi.

1969

seni anarken

nadide seherim seni sararken
çoğalan sazlarım seni çalarken
gün içi yüreğim yorulur inan
nameler ardınca seni ararken.

1991

gezginin oldum

kargışlar her geçen şu yüreğimi
kahrını dem edip içer dururken
gözlerim pınara dönüşür oldu
yitirdim yeniden seni bulmuşken

ne yazım ne güzüm ne de kış kaldı
ardına düşeli gezginin oldum
sol yanım sızlıyor sayrılar sardı
nerdesin izini süremez oldum.

1992

türküler söylerdin

ne etsem söylerdi gülüşün her an
doğmazdı gönlümce nefretin böyle
kaşların bir türlü çatışı vardı
her teli kin ile yanmazdı böyle

ne elin soğuktu öyleki buz buz
ne dilde bir acı deyişin vardı
türküler söylerdin ürkekçesine
ne kırıp kör eden bakışın vardı.

1967/ Mecidiye

meyhaneci

varsa eğer o zıkkım yok deme meyhaneci
döndük her bir kapıdan bari sen kovma bizi
rakımı kesme getir içmeliyim bu akşam
bende ruh ruhta takat kesilsin meyhaneci

biz öldük yaşamadan sarhoş olsak ne çıkar
üç mü oldu şişeler beşle be meyhaneci
gam keder sardı gönlü daha girecek ne var
içmeliyim bu akşam doldur ver meyhaneci.

1967

bağda gül

ben siyaha bürünmüş bir huri gördüm
bağda gül gülde bülbül ötmez mi diyem
ellere inanma seni terketmem
çimde çiğ çiğde sabah cefa mı diyem

derdime devasın sen sazıma name
ellere inanma seni terketmem
sen bende yar iken ağyar mı diyem
terketmem yar seni seni terketmem.

1968

esmerim

esmerin aşkıdır bu her dem ağlatır beni
ben esmeri severim esmer aldatır beni
baharım kışa döner esmerim dönmez hala
ben esmeri özlerim esmer ağlatır beni

sarışın ahenk verir ilham verir aşkıyla
kışları ilkbahara güzü yaza çevirir
sarışın ruhu sarhoş gönlü de bir hoş eder
hicranı bir başkadır sabrı taşa çevirir.

1968

tan üstüne

mor akşamla sümbülüm can üstüne
sen gülende gül açar tan üstüne
dostluğumu sevgi ile doku gel
acılarım düşmesin kan üstüne
1992

gözlerin

gözlerin simsiyah şal mıydı senin
bakışın ruhuma geceyi ördü
lacivert denizler yıldızlar senin
aşkımı neyyrinle ağ gibi ördü
dillendi deryalar lutfunla senin
aşkımı neyyrinle ağ gibi ördü.

................................................................

derlemeler

Asker Yolu Beklerim

Yöresi: Kaynak:
Akhisar Ali Özenç Çaglar

Asker yolu beklerim
Günü güne eklerim
Sen git yarim talime
Ben burayı beklerim

Mendilimde gül oya
Gülmedim doya doya
Asker yolu beklerim
Günleri saya saya

Desti dolu suyunan
Soğan acısıyınan
Küs idim de barıştım
Yarin bacısıyınan

Mendilimde gül oya
Gülmedim doya doya
Asker yolu beklerim
Günleri saya saya

Pilav pişirdim yavan
İçine kıydım soğan
Yatağına uzanmış
Uyan askerim uyan

Mendilimde gül oya
Görmedim doya doya
Asker yolu beklerim
Günleri saya saya

Küfeler Derin Derin

Türkü / Ali Özenç Çaglar

küfeler derin derin
akşam yaprağı serin
kızlar yarışa girmiş
amanın düzgün kırın

papatyası kar gibi
gelinciği nar gibi
mecidiye kızları
sarı kehribar gibi

kuru tütünüm sarı
borca yatırdım yarı
ödemez parasını
ne tekel ne tüccarı

papatyası kar gibi
gelinciği nar gibi
mecidiye kızları
sarı kehribar gibi

ay ışığı bulanır
geceye gün dolanır
uyumayın a kızlar
gelin küfeyi sarın

papatyası kar gibi
gelinciği nar gibi
mecidiye kızları
sarı kehribar gibi

Boy Veriyor Kara Üzüm Asması

Türkü / Ali Özenç Çaglar

boy veriyor kara üzüm asması
şalvarı da yörük işi basması
el ediyor günaşırı oğlana
adı güzel çukurçiftlik yosması

beyobadan göremeye yol gider
amanın da bu kız beni deleder

kapaklıyla mecidiye arası
sulak olur baharınan merası
zengin isen al bohçanı çık yola
adı güzel çukurçiftlik yosması

beyobadan göremeye yol gider
amanın da bu kız beni deleder

alakoçun mavi boncuk tasması
yaman olur güz yelinin esmesi
gün inende kapar seni kaçarım
adı güzel çukurçiftlik yosması

beyobadan göremeye yol gider
amanın da bu kız beni deleder.

Konurca Türküsü

Türkü / Ali Özenç Çaglar

konurca suyu kuru
kayası çakıllanır
balıkçın yüz sürmüyor
yolları kirli bakır

ah konurca konurca
akmıyor ince ince

kalenin kayasına
dinamiti koydular
döşü çöktü toprağın
kaynağı doldurdular

ah konurca konurca
akmıyor ince ince

beton bende dönüştü
cahilin cehaleti
vurdular konurcayı
sabır oldu öfkesi

ah konurca konurca
akmıyor ince ince

salkım söğüt yüz sürmez
dalgası vurmayınca
yükselen kahkahalar
geceye ağmayınca

ah konurca konurca
akmıyor ince ince

susuyor değirmeni
taşları dönmeyince
ekinler çuvallarda
tane övülmeyince

ah konurca konurca
akmıyor ince ince

çam altları kimsesiz
türküler kaldı dilsiz
suyu köpürmez oldu
köprü altları sessiz

ah konurca konurca
akmıyor ince ince.

sepetçioğlu: (ek)

yöresi: Kastamonu derleyen: Ali Özenç Çaglar

yatsıl dağlar yatsıl osman efem geliyor
salıvermiş beldenaşa kuşağın
yaman olur kastamonu uşağı
yatsıl dağlar yatsıl osman efem (*) geliyor

ay tutulmuş karanlığa iniyor
gülkü dağı geçit vermez düşmana
sipahiler yaralamış yiğidi
yatsıl dağlar yatsıl osman efem geliyor.

(*) Osman Efe (Sepetçioğlu)

sigaramın dumanı

yöre:Akhisar Derleyen:Ali Özenç Çaglar

sigaramın dumanı
yoktur yarin imanı
altından köşk yaptırdım
gümüşten merdivanı

hey güllü güllü güllü
etekleri püsküllü

harput’tan aldım bakır
yosmam gözlerin çakır
o çakır gözlerine
kurban olsun bu fakir

hey güllü güllü güllü
etekleri püsküllü

hanım etme bu nazı
gel bize bazı bazı
bize harputlu derler
biz çekmeyiz bu nazı

deli misali

bir gülden bir güle uçması gerek
oy gezgin misali şu deli yürek
sevgiyi sevdayı dermesi gerek
oy balım can balım arı misali
çiçekten çiçeğe konması gerek
vurgunum aşk ile deli misali

-vurgunum aşk ile deli misali.

ferhat misali

hor görme şakıyan bülbülüm sana
kafesler içinde bağlama beni
yağmurum her mevsim yağarım sana
kan revan yüreğim dağlama beni
boranlar solurum denizlerine
dillerim kurşunu eritir sana
sözcüğüm türküler yakarım sana
kayalar delende ferhat misali
kan revan içinde dağlar misali.

kan revan yüreğim dağlar misali.

nar çiçekleri

bir gün bu yollardan geçecek misin
sabah mı öğlen mi akşam mı yoksa
hercai gülüşün takıp çehrene
yar keklik misali sekecek misin
yaza mı söze mi saza mı yoksa
kırıta kırıta gelecek misin

sabah mı öğlen mi akşam mı yoksa?

saçların güneşe dolanır gibi
göğsünde turuncu nar çiçekleri
eteğin savrulur kuş sesleriyle
bir deli rüzgarda uçuşur gibi

bir gün şu yollardan geçecek misin
sabah mı öğlen mi akşam mı yoksa?

Koşma / dörtlük

bağ bahçe dermiş diyeler
susaram derviş diyeler
başına kara bağlamış
sevdiği ölmüş diyeler