Milyonlarca yildan beri akan hayat, her rüzgar degdiginde degisen egzotik bir cicek gibi bicimden bicime, renkten renge, kokudan kokuya gecerken, iki sey hic degismeden, bu degisimi sirtinda tasidi. Ask ve cinayet.
Hayat, canavar bir ipekböcegi gibi kozasini hep öldürmekle sevmenin etrafinda ördü.
Ve insanlar hic durmadan hep bu iki vazgecilmez tutkuyu, öldürmeyi ve sevmeyi anlattilar.
Niye öldürdüklerini ve niye sevdiklerini kesfetmeye calistilar.
Bazen sevdikleri icin öldürdüler, bazen öldürdükleri icin sevdiler.
Gelistikce, cinayetlerini daha büyütüp savaslari icat ettiler.
Cinayetlerini özgürlestirirken, garip bir sekilde cinayetlerinden degil, asklarindan korktular.
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bütün şiirler bu yazının etrafında sadece yaşam kaynağı olur, Çünkü yazılanlar sadece bir insanın hayatı değil bütün insanlığın sebepleridir..
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta