Milyonlarca yildan beri akan hayat, her rüzgar degdiginde degisen egzotik bir cicek gibi bicimden bicime, renkten renge, kokudan kokuya gecerken, iki sey hic degismeden, bu degisimi sirtinda tasidi. Ask ve cinayet.
Hayat, canavar bir ipekböcegi gibi kozasini hep öldürmekle sevmenin etrafinda ördü.
Ve insanlar hic durmadan hep bu iki vazgecilmez tutkuyu, öldürmeyi ve sevmeyi anlattilar.
Niye öldürdüklerini ve niye sevdiklerini kesfetmeye calistilar.
Bazen sevdikleri icin öldürdüler, bazen öldürdükleri icin sevdiler.
Gelistikce, cinayetlerini daha büyütüp savaslari icat ettiler.
Cinayetlerini özgürlestirirken, garip bir sekilde cinayetlerinden degil, asklarindan korktular.
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla