Şarkı
O beyaz kalabalık çoğaldı: martılar
ölü gemilerin yelkenlerini giyinmişler
fakat lekelenmişler yasak sahillerin dumanlarıyla.
Alarm! Bir mavnadan atılan çöp alarmı!
Bir araya toplaştılar ve “ganimet burada” diye
işaretleyen bir flama oluşturdular böylelikle.
Ve köpükte ilerleyen mavi gri tarlalarla
o engin suyun üstünde hükmettiler.
Güneşe doğru bir fosfor yol gidiyordu çaprazlamasına.
Fakat kadim zamanlarından Väinämöinen geziyordu
denizin enginliklerinde parıldayarak kadim ışıkta.
Sürüyordu atını. Islanmıyordu atın toynakları.
Ve O’nun arkasında: şarkılarının yeşil ormanı.
Bin yıllık sıçrayışında bir meşeyle.
O büyük değirmen çalışır kuş şarkısıyla.
Ve her bir ağaç tutukludur kendi gümbürtüsünde.
Ay ışığında ışıldayan büyük kozalaklarla
tutuşturulurken otlaktaki sarıçam bir fener misali.
O vakit ayağa kalkar Öbürü hiddetiyle
ve ok uçar genişçe açıktan görerek
teleklerindeki şarkıyla bir kuş sürüsü misali.
Ölü bir ân ansızın kaskatı kesilirken at
ve yararken su yüzeyini, yıldırımın duyargası altındaki
mavi bir bulut sanki.
Ve Väinämöinen ağırca düşer denize
(bütün yönlere gerilmiş şu branda bezine)
Alarm! Martılar arasında düşüş alarmı!
Büyülenmiş bir şekilde kendi talihinin resminde
on bir ekin demetiyle kaygı duymaksızın
duran kişide olduğu gibi tıpkı.
Avuntunun dağ ucu mırıldanmakta eter içinde
bulutların yelken yarışı yaptığı üç bin metre
yükseklikte. Denizin yüzeyi altında debelenir
sessiz hain kahkahalarda aşırı tıkınmış o büyük camgöz.
(Dalga geldiğinde ölüm ve yenilenme vardır.)
Ve rüzgâr telaşsızca dönenir yapraklar arasında.
Yıldırım ufka doğru boğukça çalar trampetini o vakit
(kendi dumanında kaçışan bir bizon sürüsü gibi).
Sıkar yumruğunu ağacın gölgesi
ve akşam göğünün bulutlardan yabandomuzu maskesi ardında
alazlanır gibi göründüğü o adamın talih resminde
şu anda büyülenmiş bir şekilde duranı düşürür.
Adamın ikizi kıskanmaya başlar adamı
ve adamın kadınıyla gizli bir görüşme yapar.
Ve gölge toplar gücünü ve bir sel dalgasına dönüşür
süvarileşmiş martılar içeren karanlık bir sel dalgasına.
Ve iskelenin yüreği püskürür bir yangınla.
Dalga geldiğinde ölüm ve yenilenme vardır.
O beyaz kalabalık çoğaldı: martılar
ölü gemilerin yelkenlerini giyinmişler
fakat lekelenmişler yasak sahillerin dumanlarıyla.
Boz martı: kadife sırtlı bir zıpkın.
Yakından bakılınca gizli nabızları keskin ölçülerle atan
bir karina, içine aşırı kar yağmış.
Uçuş sinirleri dengededir. Salınıp durur.
Rüzgârda ayaksız asılı durmayı hayal eder
av rüyası gaganın keskin vuruşu hakkındadır.
Dalar su yüzeyine doymak bilmezliğini yayarak
ve avı etrafında kendisini birkaç ani hareketle
bir çorap misali ters yüz eder. Ve yükselir bir ruh gibi.
(Kuvvetlerin bağlantısıdır yenilenme
daha da gizemlidir yılan balığının yolculuklarından.
Çiçeklenmektedir görünmez ağaç. Ve tıpkı
deniz altı uykusundaki bir boz fokun
-hâlâ uyukluyorken- su yüzüne çıkması,
nefes alması ve dibe dalması gibi
işte böyledir bendeki Uyuklayan şimdi
birleşmiş o şey ile ve yeniden dönmüş yerine
ayakta durup başka bir şeye dönmüşken bakışım.)
Ve dizel motor çarpıp duruyordu sürü içinde
geçerken o karanlık adacığın yanından, açılmış boğazlarıyla
açlığın çiçeklendiği o kuş yarıklarının yanından.
Karanlık çöktükten sonra bile duyuluyordu sesleri:
oyun başlamadan önce orkestranın durduğu siperden gelen
tamamlanmamış müzik gibi.
Fakat kadim denizlerinde dolandı Väinämöinen
değişken denizlerin eldiveninde sallanmış veya yayılmış
dinginliğin ayna dünyasında ki orada
kuşlar büyütülür. Ve atılmış bir tohumdan,
denizin bitimindeki karanın çok uzağında
dalgalarla çoğalmış, bir sis kümesinden fışkırmış:
pullu gövdesiyle ve büsbütün şeffaf yapraklarıyla
muazzam bir ağaç, ve bunların arkasında
uzak güneşlerin dolmuş beyaz yelkeni
kaydı ileri doğru vecd içinde. Ve şimdiden havalanıyor kartal.
[“17 ŞİİR”den, (1954)]
Tomas Tranströmer (1931-2015, İsveç)
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy
Not: Şiirdeki mitolojik boyut “Kalevala”nın altıncı şarkısından.
Kayıt Tarihi : 18.11.2019 12:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İsmail Aksoy](https://www.antoloji.com/i/siir/2019/11/18/sarki-147.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!