Çekildi mızrak mızrak başımızda uzanan
Çekildi gölgeler gün batınca tepelerden
Çekildi sukutuna varlıklarda heyecan
Çekildim ay doğunca tefekkür köşeme ben
Bir vakit geçince açtım tüm perdeleri
Gökyüzünde yıldızlar gözlerime döküldü
Yüreğimde Türkistan biraz Mecnun serseri
Bir yıldıza dokundu Çin’e bakınca öldü
Türkistan gönlümüzde aşktı hilesiz ve saf
Türkistan Aziz Türk’e ruh veren asil töre
Türkistan benden taraf garp kıymetine hilaf
Türkistan katledildi Çince göz göre göre
Bir bakışı vardı ki gözleri dolu dolu
Biçare idi gördük biz gördük fakat kördük
Ölünce Uygur nasıl haykırdı Anadolu
Kulak tıkamasaydık yollara dökülürdük
Şimdi onun cesedi Kızıl Çin’in elinden
Yıldızlara savrulur saman yolu ağlaşır
Işıkları inlerken semavatın derinden
Işıklar omuzlarda o cenazeyi taşır
Önde kıyam duran Ay tekbir getiren imam
Ardı sıra saf tutan Yıldızlarsa cemaat
Bense bakarım göğe baktıkça dayanamam
Gözlerim dumanlanır yüreğim benden firkat
Böğrüme hançerlenir bir hırıltılı nefes
Esaret duvarına saplanınca düşlerim
Türkistan içi ateş, çelik parmaklı kafes
Yüklenir kederlerim, işkence öpüşlerim
Getirmek mümkün olsa geçip giden zamanı
Tersine çevirirdim dünyayı yeni baştan
Lakin bu beyhude düş çağırırken hazanı
korkularım diyor ki: "yaşar mı Türkistan"
Divane olsa bile, Türkistan’ın yokluğu
Oldukça içimizde, güneş yakınlaşamaz
Türkistan ki Türkmen’nin örselenmiş çocuğu
Türkistan ki Kızıl Çin’in bıraktığı son enkaz
Türkistan secdedardı kıblesi ise gönül
Gönül ki secdedardı ilahi Kâbe’sine
Gönül ki aşk-ı didar valsına açan bir gül
Türkistan secde etti gönlünün kıblesine
Anadolu’ya hastı gayrısına berattı
Yüz çevirip bakmazdı Batı ona namahrem
İsmi aşktı, Leyladan kalbe Hakkı arattı
Bir Yıldıza Mecnundu birde Hilale Kerem
Kızıl Çin aslı şehvet, şehvet ki aşka tuzak
Şehvet ki tek başına milletleri bitirir
Şuleden daha cazip şeytandan bile alçak
Şehvet ki gün ortası pervaneyi getirir
Divane olsa bile, Türkistan’nın yokluğu
Oldukça içimize güneş yakınlaşamaz
Türkistan ki Türkmen’in katledilmiş çocuğu
Türkistan Kızıl Çin’in bıraktığı son enkaz
Çekildi kandil kandil semavatta uzanan
Çekildi üstümüze bulutular tepelerden
Çekildi sukutuna varlıklarda heyecan
Çekildim Türk ölünce en sefil köşeme ben
Kayıt Tarihi : 9.4.2005 14:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Biçare idi gördük biz gördük fakat kördük
Ölünce çocuk nasıl haykırdı Anadolu
Kulak tıkamasaydık yollara dökülürdük'... Unutmak değil mi zaten bir yerden bakınca en büyük nimetlerden biri.. II:Abdulhamid Han'ın 'insanlar unutmanın suç olmadığını sanıyorlar ama en büyük cezayı gerektirir' sözleri geldi aklıma. Nasıl unutursun, nasıl kör olabilirsin, nasıl duymazsın sağır olursun, nasıl duyurmazsın haklılığını hareketinin, davanın, mazlumun. Tebrik ederim kardeşim yüreğine, beynine, diline sağlık; düşmanlarına bela ve lanet...
Saygıyla.
TÜM YORUMLAR (3)