Şark Bülbülü Şiiri - Alimert Demirel

Alimert Demirel
33

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Şark Bülbülü

Gülşende her dem âh ile cânân hayâliyle,
Bülbüller öter, aşk-ı seherden şeb-i lal ile.
Gönlümde bir âvârelik, âh u figân eyler,
Rüzgârla seher vaktinde mestân-ı hâl ile.

Nev-bahâr rûhsârı, nevmîd-i gülistân,
Çehresine aşk ateşi serpiştirir her an.
Laleden bir tâc giydirir melâl dolu hicran,
Çayırlar serilir her yâre hasret kervân.

Leyl ile nev-hüsn, mehtâb u nâz-ı dil-rübâ,
Aşkım ile sarhoş bir bâde içtim duâ-duâ.
Şeb-i hayâl-i pür-muammâ, mecnûn gözlerin,
Aşkın içre yandım, kaldım nar-ı sûzan-ı derbâ.

Ne zamân vuslat, ey bülbül-âvâzım, gönül?
Sahrâlarda serzenişte dağlar ile yolun.
Gümüşten bir âşiyân olur mu altın saçlı,
Kokusu tütsülenmiş bağlarda sevda gülü?

Şebnemi altından olur aşk-ı cemâlinde,
Her gece bir rüya serer felek deryâsında.
Neyler ve kudümler, her zerre âh u zar eder,
Sevgilinin sesiyle nağmeler şerh eder, âh!

Zümrüt çayırları serilmiş bağlarda,
Nâr-ı aşk ile tutuşmuş her bir kâlb-ı deryâda.
Sen ki leyl-i şi’r-i şebistân, âlâm-ı dilde,
Bir hüsn-i cevher olmuş her seherde dillere.

Aşkım seninle bir düğüm, güneşle hilâl,
Tezatlar bağrında gizlenmiş her dem hâl.
Rûzgârla süzülür aşk, denizler ortasında,
Sevgiliyle buluşur bir yerde, ilâhî destânda.

Ey şark bülbülü, aşkın sesi, nâmelerin,
Dertlere derman olur hümâ-yı dil-perînin.
Her seher, her şeb yâdeyle beni, dîvânında,
Altınla gümüşten yapılmış aşk mihrabında.

Seyl-i revân âşinâ olur sularca,
Sevgilinin zülfünde her düğüm bin sırrınca.
Gözlerin semâya nur döker zühal râyihâsı,
Âşıkların dilinde bir firkat, bir vuslat yarası.

Hâr u güller sarılır, nefesiyle perîşân,
Bir zevk-i tahammül olmaz, her hatırlanışta nâlân.
Kokusu amber olur, tütsüler yanar gecede,
Ey aşkın madenî, nergis misali güzele.

Semâ vakti pervâne döner aşk etrafında,
Gönül bir şevk-i râzla yanar mâh u afsûnda.
Şark bülbülü dile gelir her dem, her nefeste,
Sevgiliyle mest olur, sükûnet hâlinde beste.

Altın kadar parlak, gümüş kadar ince,
Sözler dokunur kalplere, narin bir incecik hece.
Dağlar yankılanır aşkın her zerresinde,
Her taş, her yaprak, sevgilinin sesinde.

Ey leyl ü nehar, tezatla yoğrulmuş muammâ,
Bir yanın ay, bir yanın güneşle pervâ.
Kavuşmak, ayrılık kadar tatlı ve acı,
Her bir ân, bir mücevher misali saygıdeğer bir acı.

Sûkûnet içre çiçekler boy verir bağlarda,
Her yaprak, her tomurcuk aşk kokar arâzda.
Sevgiliyle göz göze gelirken bir ân,
Zaman durur, âlem susar, her şey bir an.

Her seher vakti, şark bülbülleri şakıdıkça,
Sırr-ı aşk dile gelir, her ses yankılandıkça.
Dağlar, çayırlar, altınla gümüşe bürünür,
Ey sevgili, aşkınla dünyaya yeniden dönülür.

Alimert Demirel
Kayıt Tarihi : 29.8.2024 17:53:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Biraz yorucuydu.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!