Uykuda, ayık,
Ekmek dedik.
İşler karışık oldu,
Birbirimizi yedik.
Dişlerimiz bilendi,
Ama hep gedik.
Açamadık gözümüzü,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
mani havasında ve tekerleme tadında olmuş aslında. Ama hoş durmuş satırlar alt alta.
Şiirde iletilen manalı mesaj ise yerinde ve hoş geçiş yapmış. Şair kırmadan kırdırmadan incitmeden yazmış duyarlı yüreğinin gölgesini.
Bayram beye bayram tadında bir şiir olmuş. Tebrik ediyor sevgi ve selamlarımı sunuyorum....
__SEVDAZAN__
duyarlı şair yüreğe tebrikler..
Tebrikler ...Okunmaya değer farklı bir çalışma...Saygılarımla
Mihnet etmem hoş olana,
Hakkı kayıram!
İnsanlık için;
Erdemi, erdemsizlikten ayıram!
İnsanı, insanlığı için,
Sevgi, barış, ekmek, bilgi ile doyursam.
O zaman yarınlarda,
Bayram var bayram.
nice bayramlara ..bilinçli ve ayık olarak
manidar bir okadarda akıcı
güzelbenzetmelere bezenmiş şiirinizi ve kalemi kutlarım
saygılarımla
güçlü bir şiir...usta kalemden ..tebrik ve sevgiler
Uykuda, ayık,
Ekmek dedik.
İşler karışık oldu,
Birbirimizi yedik.
Dişlerimiz bilendi,
Ama hep gedik.
Açamadık gözümüzü,
Sisi benimsedik.
Birde sevgisizliği,
Başkaya gezdirdik.
Çin’li sarı(!) zenci kara(!)
Diye yerdik.
Toz kondurmadık üstümüze!
Soyumuza verdik.
Kurtuluş diye ufku,
Şimdi bunlarla derdik!
Şeytana veresiye verdik,
İblisten borç aldık!
Görünüşün ummanın,
Seyre daldık.
Eyvah bunları,
Anlamada geç kaldık.
Boş oldu,
Coşkuyu, seraba sardık.
Bireysel takışınca,
Sarhoşluk iyide,
Ayıklığı var!
Umuda yürümek iyide,
Bezginliği var!
Uykuya yatmak daha iyi,
Ama kâbusu var!
Akıl için yol birse,
Birliğe eylem var.
Bölük, pörçük gönlümüzde,
Dünün sıkıntısı.
İstim oldu bize yarınlar için,
Yarın yar.
Debriyaj tuttu,
Vites aksı, şaftla kavrar.
Hoş oldu içimiz,
Sessizliğe heyecanımız var.
Mihnet etmem hoş olana,
Hakkı kayıram!
İnsanlık için;
Erdemi, erdemsizlikten ayıram!
İnsanı, insanlığı için,
Sevgi, barış, ekmek, bilgi ile doyursam.
O zaman yarınlarda,
Bayram var bayram.
çok harikaydı...............
saygılar
''İnsanlık için;
Erdemi, erdemsizlikten ayıram!
İnsanı, insanlığı için,
Sevgi, barış, ekmek, bilgi ile doyursam.
O zaman yarınlarda,
Bayram var bayram''....
.................................
TEBRİKLER.
GÜZELDİ ŞİİRİNİZ.UMUT DOLU, SEVGİ DOLU...
Mihnet etmem hoş olana,
Hakkı kayıram!
İnsanlık için;
Erdemi, erdemsizlikten ayıram!
İnsanı, insanlığı için,
Sevgi, barış, ekmek, bilgi ile doyursam.
O zaman yarınlarda,
Bayram var bayram.
Güzel ve anlamlı,duyarlı bir şiir.
Tebrikler.
Mustafa Yiğit/Adana
Birde sevgisizliği,
Başkaya gezdirdik.
Çin’li sarı(!) zenci kara(!)
Diye yerdik.
Toz kondurmadık üstümüze!
Soyumuza verdik.
Kurtuluş diye ufku,
Şimdi bunlarla derdik!
Şeytana veresiye verdik,
İblisten borç aldık!
Görünüşün ummanın,
Seyre daldık.
Eyvah bunları,
Anlamada geç kaldık.
Boş oldu,
Coşkuyu, seraba sardık.
Bireysel takışınca,
Sarhoşluk iyide,
Ayıklığı var!
Umuda yürümek iyide,
Bezginliği var!
Uykuya yatmak daha iyi,
Ama kâbusu var!
Akıl için yol birse,
Birliğe eylem var.
Tekkelimeyle mükemmel akademik bir dil felsefik olarak çok güçlü bir bakış acısı kutlarım saygılarımla
Bu şiir ile ilgili 19 tane yorum bulunmakta