Sarılıp da Ağlayamadıklarım

Said Ertuğrul Işık
37

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Sarılıp da Ağlayamadıklarım

Yürüyorum geçmişin kaldırımlarında geleceğe inat
Yürüyorum ve aklımdan geçiyor sevdiklerim.
Kulağındaki müziğin hüznüne karışıyor duyup da hissedemediklerim
Fersah fersah uzaktaymış gibi geliyor yaşadıklarım
Ve yine aklıma düşüyor
Sarılıp da ağlayamadıklarım;

Ne çok isterdim sarılıp da ağlamayı çocukluğuma
Kıvırcık, yumuşak saçlarını okşamayı,
Çılgınca oyunlarını izlemeyi,
Kenardan izleyip de saflığını alkışlamayı.
Ne çok isterdim çocukluğuma sarılmayı
Ve öylece ağlamayı.

Aklıma düştüğünde hala gözlerim dolar
Bir acayip olurum yalnız senin olduğum günleri hatırlayınca
Sarılıp sana öyle kalakalmak isterdim
Aklıma gurur düşmeden,
Hiç bir eziklik hissetmeden
Durup dururken sarılmak isterdim sana İstanbul
Ve gözyaşlarımı bırakmak boğazın mavi sularına.

Eski günler ne kadar güzeldi değil mi anne?
En kötü gününden dahi başlamak istemez miydin yeniden hayata?
Biliyorum özlüyorsun beni masal anlatarak uyuttuğun günleri,
Sen de özlüyorsun o şenlikli bayramları,
Özlüyorsun biliyorum ana-babanla geçirdiğin keyifli köy günlerini,
Özlüyorsun biliyorum
Ama ne yaparsın be anne
Geçmişe geri dönülmüyor ki.
Benimse en büyük özlemim sana doyasıya sarılmak anne
Sarılmak hiç bırakmamacasına
Sarılmak ve o ilk günkü temizliğimle ağlamak kollarında.

Her insan yanlışlarla yaşar -yaşın önemi yok-
Yanlışlarla öğreniyoruz yaşamayı.
Yürümeyi bile bir kaç kez düştükten sonra öğrenmiyor muyuz?
Senin de hataların oldu her insan gibi
Sanki seninle aynı yollardan geçtik
Sanki hep aynı şeyleri düşündük
Ne sen uslandın bu hayatta baba
Ne de ben uslandım
Sanırım böyle de devam edecek
Bu hayat şiirinin sonuna dek
Ne sen değişeceksin yine
Ne de ben değişeceğim.
Kaç kere bu hayatı bitirmeyi düşündün
Kaç kere şu pamuk ipliğini kesmeyi istedin
Kaç kere herşeyi ardında bırakıp gitmek istedin acımasızca
Yapamadın ama değil mi baba?
Beceremedin.
Aynı benim sana sarılıp ağlamayı bir türlü beceremediğim gibi.

Yağmurlu bir günde bir kenarda yalnız başına
Öylece ağlayan bir peri var hayalimde
Öylece ağlıyor sanki ilk defa ağlıyor gibi
Ne derdi var bilinmez.
Belki onun derdi de benim gibi ağlayamamaktır.
Yanına gitsem diyorum
Ve kim olduğunu, ne yaptığını hiç sormadan yalnızca derdini dinlesem
Yalnızca ortak olsam gözyaşlarına.
Ve sonra sarılsam hiç kimseye sarılmadığım gibi
Sarılsam ve ağlasam yağmurvari.

Ben bilirim sarılmayı
Sarılmayı bilirim çocukluğuma,
Bir çok defa sarılmışım İstanbulum'a
Çocukluğum ana-babama sarılmakla geçmiş
Yine yağmurlu günlerde sarıldığım olmuş o güzel perinin hayaline.
Dedim ya ben sarılmayı bilirim.
Sen bana ağlamaktan söz et
Bana gözyaşını anlat.
Anlat ki yağmur bu denli yakınken bana
Gözyaşı neden uzak, anlayayım.
Sen bana formülünü ver gözyaşının
Ve hissettir farkını;
Sarılıp da ağlamanın.

Said Ertuğrul Işık
Kayıt Tarihi : 28.3.2006 23:23:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Arif Baltacı
    Arif Baltacı

    Sarılmayı bilirim çocukluğuma,
    Bir çok defa sarılmışım İstanbulum'a

    Ahh istanbul. Kardeşim şiiri okurken çok uzak yıllara çocukluğuma indim.. Yüreğine sağlık...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Said Ertuğrul Işık