İçindeki sesi anlayamazsın ya, gölge gibi salkımlarını yerleştirirse peşi sıra kıtlık.
Boğazında bir şeyler düğümlenir kalır, böyle bir şey olsa gerek umudun ve sabrın bitiş nedeni. Tarifsiz, adı olmayan, günbegün insanın benliğini ele geçiren anlamsızlık duygusu. Kendi şarkılarını ezberlersin. Bildiğin tek nakarat vardır, onu da günlerce sessiz içinden mırıldanır durursun.
An gelir, ömrünün parça parça dağıldığını hissedersin. Birdenbire bir başına kalmanın hezimeti, bir kez daha hayata bağlamaya yetmez seni. Kulak ver, dinle! İçindeki sese inan ya da sokağa çık, bağır! Bir caminin avlusuna sığın, en basiti yeryüzünden kaç! Bir şeylere yandığını sorgulama artık! Aşktan kaç! En orospu, en hoyrat, en bitmiş, en frengili duyguların yalnızlığına sürün! Çünkü bizler, kötü çocuklardık. Gözlerimizdeki gri rengi göremeyecek kadar, özel duygulu. Hevesi kursağında kalmış, kötü çocuklar... Bir kez daha içindeki can sıkıntısına sarıl ve kendini hisset! Sarsıl…
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta