Sarıkamış yarlarında
Yaşamının baharında
Kışın ayaz ve karında
Doksan bin can şehit oldu
.
Buyurmuştu Paşa Enver
Düşünmedi neye değer
“Emir”di bu demir keser
Doksan bin şan şehit oldu
.
Önlerinde Rus ordusu
Hiç birinin yok korkusu
Dizanteri kurdu pusu
Doksan bin yan şehit oldu
.
Allahü Ekber Dağı’nda
Yoksulluğun kucağında
Tüfek yatarken sağında
Doksan bin han şehit oldu
.
Mikroplarla sarıldılar
Buzlar altında kaldılar
Derin uykuya daldılar
Doksan bin tan şehit oldu
.
Şehitlik farzdı, sünnetti
Peygamber şefaat etti
İnançla cennete gitti
Doksan bin kan şehit oldu
.
Bu bayrağa, bu vatana
Kurban olan onca cana
Rahmetteyiz ana ana
Doksan bin can şehit oldu
.
29.Ekim.2006
Kayıt Tarihi : 30.10.2006 01:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Büyük Sarıkamış Çevirme ve Kuşatma Harekâtı . Birçok tarihçilere göre, Osmanlı`nın 1. Dünya Savaşı`na Almanya ile aynı safta girmesi aydınlanamayacak bir komplo. Osmanlı tarafından savaşın neredeyse tamamı, bu komploya uygun büyük bir maceracılıkla yönetilmiştir. Aslında `Osmanlı` demek bile yanlış. Çünkü batışı hızlandıran Enver Paşa`ydı. . Sarıkamış Harekâtı Enver Paşa'nın emriyle başlatılan 1. Dünya Savaşında felâketle sonuçlanan askerî bir harekâttır. . Yavuz ve Midilli adı verilen iki Alman zırhlısı, Karadeniz’deki Rus limanlarını bombardıman edince Rusya da buna karşılık Osmanlı`ya saldırdı. Rus-Kafkas ordusu, Karadeniz’den Ağrı Dağındaki hudut üzerinden Pasinler’e kadar ilerledi. Bu saldırı Köprüköy’de durduruldu. Üçüncü Ordu Komutanı, mevsim şartlarını dikkate alıp, askerin yiyecek, beslenme yetersizliğini, top ve süvari atlarının azlığını düşünerek, sıcağı sıcağına düşmanı takip etmedi. Ancak yarbaylıktan paşalığa terfi ettirilen Harbiye Nazırı (Millî Savunma Bakanı) Enver Paşa, Alman kurmay ve generalleriyle Erzurum’a geldi. Erzurum ve Köprüköy’de birer taburu denetledi. Ordu birliklerinin tamamı hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığından Ordu kumandanı Hasan İzzet Paşanın, . 'bu mevsimde saldırı yapılmaz, bahara bırakalım' . önerisini dinlemeyip, onu görevden alarak taarruz emrini verdi. 24 Aralık 1914 günü '-39' derece soğukta ''Büyük Sarıkamış Çevirme ve Kuşatma Harekâtı'' başladı. . Üçüncü Ordudan bazı kıtalar, 24-25 Aralık gecesi, Sarıkamış’a ulaşmayı başardı. Ancak, Allahü Ekber Dağlarını aşarken çetin zorluklar ve kış şartları nedeniyle Mehmetçik gerek miktar, gerekse mevcut silahları yönünden çok kayıp verdi. Allahü Ekber Dağlarını aşan bir kol, Sarıkamış’ın doğusundaki Selim İstasyonuna vararak demiryolunu tahrip edince, Sarıkamış’taki Rus kolorduları paniğe uğramıştı. Rus- Kafkas Ordusu Başkumandanı, 2-3 Ocak 1915 günlerinde telsiz-telgraf ile müttefikleri Fransa ve İngiltere’ye yalvarırcasına başvurarak: “Telefon konuşmalarını durduran soğuk ve kış, Türk ordusunu engelleyemiyor. İkinci bir cephe açarak, Türk ordularının ilerlemesi durdurulamaz ise, zengin Bakü petrolleri, Osmanlı-Alman ittifakının eline geçecek ve Hindistan yolu onlara açık bulunacaktır! ” haberini gönderdi. . Kış, 3-4 Ocak 1915 gecesi daha da şiddetlendi. Fırtına ile yağan kar, yolları tıkayıp, çadırları yıkınca, Arkasından da dondurucu soğuklar bastırınca, 150 000 kişilik ordunun 90 000’i donma, dizanteri ve tifo gibi hastalıklarla mahvoldu. Enver Paşanın şuursuzca verdiği gece taarruzu emirleri, kayıpları daha da arttırdı. Sarıkamış İstasyonuna giren Enver Paşa, bu felaket karşısında, Üçüncü Orduyu yüzüstü bırakıp, İstanbul’a döndü. . Sarıkamış Seferi askerlerimizin savaşarak bile değil, donarak öldüğü bir maceraydı. Ayrıca bedeli sadece doksan bin şehit değildi. Doğu illerinin, Van dahil kaybedilmesinin yanı sıra, tehcirle (göç ettirme, sürme) başlayan Ermeni meselesi de bu maceranın sonucudur. Hepimiz biliyoruz ki, bugün bile bu mesele haksızca karşımıza çıkmakta. . (Aklımda kalan tarih bilgilerime, ''Türk Tarihi'' sitesindeki bilgileri ekleyip, düşüncelerimi de katarak düzenledim. Dilerim yanlışım yoktur.) . Saygılar. . ng
ekrem bozkurt
Buyurmuştu Paşa Enver
Düşünmedi neye değer
“Emir”di bu demir keser
Doksan bin şan şehit oldu
Yakın tarihimizde pek sık nolmayan, hatta hiç rastlanmayan bir askeri gaflettir Sarıkamış Faciası.
Ve tarihimizde bir kumandanın ucuz zafer hırsının nelere mal olduğunun, bilgi ve tecrübeye güvenmemenin cezasının suçsuz Mehmet'lerce hak edilmeden ödenmesidir.
Yüce Mevlam'dan, bu hazin öykünün suçsuzları olan Şehitlerimize gani gani rahmet diliyorum.
Yüreğinize sağlık, tebrikler efendim.
Saygıyla.
Yoksulluğun kucağında
Tüfek yatarken sağında
Doksan bin han şehit oldu '
Sarıkamış, denince tuhaf olurum... İçim burkulur... Dedemin adı bile konulmamış şehitliği, babamın boynu bükük yetimliği... Bir de günümüzün geçmişine kör aymazlığı yok mu...
Duyarlı yüreğiniz dert görmesin... Anlamlı şiirinizi kutluyorum...
Selamlarımla...
TÜM YORUMLAR (6)