Beride ayrılıklar, ötelerde vuslat var
Dizinde uyuyanlar, uyansın Sarıkamış!...
Azık etmiş yiğitler hasreti yüreğinde
Hüzün artıklarıyla doyansın Sarıkamış!...
Nice körpe kuzunun taş kesildi bedeni
Acının yankısını duyansın Sarıkamış!...
Göçtü onca yiğitler, arkasına bakmadan
O körpe kuzulara kıyansın Sarıkamış!...
Bu dünyada yaşadık o soluksuz mahşeri
Zifiri gecelerde ayansın Sarıkamış!...
Âhların aleviyle tutuşur yağmurların
Gönül semalarından kayansın Sarıkamış!...
O ayaz gecelerin dile gelse ne söyler?
Gözyaşının diline beyansın Sarıkamış!...
Buz tutmuş gecelerde, bembeyaz hüznün rengi
Ufukların allara boyansın Sarıkamış!...
Yürek coğrafyasında fırtınasın, tipisin
Gönlümü dertten derde koyansın Sarıkamış!...
Kor ateşte tutuşmuş acının kanatları
Söyle analar nasıl dayansın Sarıkamış!...
İnsan boyu karların üstünde yalınayak...
Hallac-ı Mansur gibi soyansın Sarıkamış!...
Mehmetçiğin nefesi, eritir buzlarını
Bayrağın gölgesine şayansın Sarıkamış!..
.
Tarifsiz kederleri azık edip kendine...
Mehmet'i öz kardeşin, sayansın Sarıkamış!...
Kâbusla uyandırdın bembeyaz uykulardan
Verdiğin onca sözden cayansın Sarıkamış!...
Gecenin düğüm düğüm saçlarında gezinen...
Acıyı dört bir yana yayansın Sarıkamış!...
Menzile giden yolda önümüze dikilen...
Tarifsiz bir acısın, ziyansın Sarıkamış!...
Kayıt Tarihi : 30.9.2018 15:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!