Sarıkamış Destanı Şiiri - Fikret Kuşçuoğlu

Yüreklere nakış nakış, acıları işleyen,
Dillere destan olmuş,
Yürek yakan, evler yıkan,
Bir derin acı, bir hazin türküdür Sarıkamış

Ayaz vardır, tipi vardır sabahında, ölüm vardır gecesinde
Aç kurtlar vardır, tifüslü bedenlere çullanmış,
Gidip de dönmeyen, altmış bin Mehmet vardır güftelerinde
Yürekleri dağlayan bir hazin türküdür,
Bir beyaz ölümdür Sarıkamış

Rakım iki bin beş yüz metre,
Hesaba katmazsak geceyi,
Isı Gündüzün eksi otuz derece.
Kim demiş ki diz boyu kar, en azından bir buçuk metre.
Düşmandan daha da zalim düşmandır,
En büyük korkudur, Allahuekber Dağlarındaki kar

Ta Yemen Cephesinden gelen,
Hasta mecalsiz ikmalsiz erler,
14 gündür, karda bayırda yürüyen Mehmetler…
Asker bitkin, asker aç, kan çanağı gözler uykusuz
Kör kör öksürük sesleri yankılanır dağlarda,
Zatürreeli erlerin göğüsleri yırtılır, tamburalar inim inim iniler
Çiğler mezar olur er oğlu erlere

Yazlık giysiler içinde, paltosu yok, postalı yok, çarıklı
Sabah öğlen öğünsüz, akşam buğday çorbası,
Asker yorgun, asker aç, asker uykusuz,
Ayakları, elleri, parmakları kangren olmuş,
İliklerine kadar donmuş,
Sıra sıra, tabur tabur, erler geçer gözleriniz önünden
Cennete doğru…

Aralığın sonu, zemheride göz gözü görmez
Kış olur, boran olur, tipi olur buralarda
İki metre ötede kaybolur insan,
Kaşla göz arası, varla yok arası…

Kör karanlık veda ederken geceye,
Gün biter, dondurucu ayaz gelir yerine
Ayak parmakları, ayak bilekleri donar,
Tetiğe uzanan parmaklar donar,
Çarıklar donar,
Top arabalarını taşıyan hayvanlar donar,
Katırlar donar, umutlar donar
Orta mektep, lise talebeleri donar, kaybolur karlarda.

Bir beyaz ölümdür, bir beyaz hüzündür kar
Bir ölüm kalım savaşıdır,
Hayata bir son bakıştır Sarıkamış
Karlar üstünde, sıra sıra, öbek öbek, donmuş bedenler
Köyünden kentinden kopup gelmiş
Kara, tifüse yenik düşmüş, kahraman erler,
Üst üste, yan yana yığılmış, heykele dönmüş er oğlu erler,
Havaya kalkmış, tahta gibi, taş gibi donmuş kollar bacaklar
Kardan, buzdan heykeller,
İliklerine kadar donmuş Mehmetler,
Kağnılarla toplanan gencecik bedenler,
Açlıktan, ikmalsizlikten, kıtlıktan yok olan aziz şehitler

Rahat uyuyun, kalmasın gözleriniz arkada,
Vatan uğrunda, Allah yolunda, can veren erler,
Sıra sıra, tabur tabur, kahramanlar geçer gözleriniz önünden
Cennete doğru