Mustafa Sami - Bir internet hikayesi Şii ...

Mustafa Sami
84

ŞİİR


1

TAKİPÇİ



“Sarı sevincim,

Merhaba. İnternet arkadaşlığı hayatımızın rutin akışında değişik bir bakış açısı kazandırıyor. Dünya’da boyut o kadar küçüldü ki, ilişkiler ışık hızıyla yol almakta ve herhangi bir sınır da tanımamaktadır. İlişkilerin karmaşıklaştığı bu dünyada sevmenin ve sevilmenin veya kalıcı dostluklar kazanmanın zorluğunu takdir edersin. İnsanların gerçekte yaşadıkları ile düşündükleri bazen farklı eksenlerde yol alır ve kesişmezler. Belki internet dünyasındaki ilişkilerde bu eksenlerin yol aldığı izdüşümlerin sayısı oldukça fazlalaşmıştır. Belki de insanlar duygularını ifade etmekte güçlü bir teknolojik imkana kavuştukları için daha önce ifade imkanı bulamadıkları, kendilerine bile yasakladıkları duygu ve düşüncelerini burada daha kolay ifade edebilmektedirler.

Karam ve seninle tanışmam, hayatıma başlı başına duygusal bir dönüşüm ve ivme kazandırdı. İçimdeki durağanlığı harekete geçirdi, hayatımın monotonluğuna son verip renklendirdi ve zihnimin egzersiz yapmasına neden oldu. Evet, bu manada büyük bir değişim yaşıyorum. Yüzünüzü hiç görmediğim halde bunları hissediyorum. Belki de hislerimi harekete geçirdiğiniz için böyle düşünüyorum. Yine de her ne olursa olsun benim için ‘çok özel’ iki dostsunuz. Şayet dostluk üzerine bir sözleşme tasavvur etseydim herhalde şöyle olurdu: “Aşağıda imzaları bulunan bizler, hayata karşı ‘dostluk sözleşmesi’ imzaladık. Bu sözleşmenin süresi sınırsız olup, sözleşmeye kaydı hayat şartı koymadığımız için sadece hayatta olmak veya ayrılmak bu sözleşmenin ruhuna aykırı olacaktı. Sözleşmenin taraflarından birisinin ayrılması durumunda bir anlam ifade etmeyecekti. İşte, bu problem nedeniyle sözleşmede hayatta olmak gibi bir madde düşünülmedi. Akıldan bile geçirilmedi. Sözleşmede dostluğun gelişimi ‘zaman’a bırakıldı. Zaman her şeyin ilacıdır denildi. Dostluğun pekiştirilmesi için ‘teşvik’ başlığı altında ‘hatır sorma, gönül alma, icq, e-mail, telefon gibi iletişim imkanlarını kullanma, imkanlar ölçüsünde birbirini ziyaret’ gibi teknik ve sosyal aktivitelerin sıkça kullanılması öngörüldü. Sözleşmenin taraflarınca öneri getirilirse bu önerilerin de oybirliğiyle kabul edilmesi hükme bağlandı. Sözleşmenin yürürlüğe girmesi ile geçerli olacağı süre belirtilmedi. Belirtilmesi anlamlı bulunmadı. Taraflar ne zaman tanışmıştı, nasıl tanışmıştı bunların önemli olmadığı, sonuçta tanışmış olmalarının yeterli olduğu kabul edildi. Sözleşmede dostluğun çerçevesinin ‘sevgi, iyi niyet, dürüstlük, hoşgörü, vefa, sevinçli ve üzüntülü günlerin/durumların paylaşılması’ gibi erdemli davranışlardan teşekkül ettiği vurgulandı. Yukarıda ifade edilen hükümlerin üyelerin yüreğine nakşedilmesi ve gönül bağı ile bağlı kalınacak olması gibi nedenlerle sözleşmenin yazılı olmaması kararlaştırıldı. Sözleşme, taraf olanların hür irade beyanları, e-mailleri, icq, telefon ve yüz yüze iletişimlerinden anlaşılmakla süresiz olarak yürürlüğe girmiş oldu. İş bu sözleşmenin; herhangi bir basın-yayın organında, gazete veya resmi gazete’de veyahutta tv gibi iletişim araçlarıyla ilanına, üçüncü şahıslara duyurulmasına gerek görülmedi, ihtiyaç hissedilmedi. Gönül bağıyla bağlı olmak yeterli bulundu…”

Tamamını Oku