ŞİİR, SEVGİLİM; SEVGİLİM, ÖTEKİ BEN...
Resim sergilerini sevmiyorum, fotoğraf günlerini de...
Yaşamın ölü görüntüleri hep üzer beni.durağan, sessiz, sahte renklerle çığlıkları susturulmuş yaşamın resimlerini,
fotoğraflarını sanırım hiç sevmeyeceğim.
Resim sergilerine, fotoğraf günlerine gidenlere YOLCULUKLARI tavsiye ederim.
yolculuklara sık çıkmayız, yılda bir ya da iki.Hatta bazı insanlar tüm yaşamları boyunca bir ya da iki kez yolculuk yapmıştır.
Bu şanslarını uyuyarak geçirenlere, yorgunluktan öldümcü'lere, bu yol ne zaman bitecek diyerek sızlananlara üzülüyorum,hatta acıyorum.
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
bence yolculuk....hangi ressam mutluluğun resmini çizebilmişki...
Schopenhauer'un sevdiğim bir lafı vardır:'Gençken kapı zilinin çalmasını beklerdim: Nasıl bir macera beni bekliyor diye... Ama şimdi zil çalınca bağırıyorum:' Yine ne var!' :)
Çocukluğumdaki en büyük hayalim; yeni yerler keşfetmekti. Birkaç çocuk, büyüyünce minibüsle yapacağımız bir dünya turu için para biriktirmeye bile başlamıştık. Parayı harcadık, ortak hayalimizi gerçekleştiremedik. Ama ben, minibüsle olmasa da, Amerika'dan Japonya'ya dünyanın birçok ülkesini gezdim; en çok da otomobille yaptığım yolculukları sevdim. Gördüğün bir tabela ilgini çekerse, dalarsın yola, seni götüreceği sürprizin izini heyecanla sürersin. Hele mevsim ilk ya da sonbaharsa, toprağın, suyun ve gökyüzünün muhteşem görüntüleri insanın gırtlağına bir hıçkırık gibi oturur. İlahî bir elden çıkmadır harikulade resimlerden oluşan bu sergi. Görmeyi bilenler için, 'bakarken yaşamamak' mümkün değildir zaten. Yol boyunca; tarlalarda çalışan kadınları, bir caddede (evet cadde!) ilerleyen teknenin içinde neşeyle cıvıldayan çocukları, ağacın altına serdiği gazete kağıdı üzerinde demlenen adamları,mozaik balkonlu evleri, naylon poşetlerin dolandığı ağaçları görürsün, tanımadığın insanların günlük yaşantılarını, özlemlerini, sevinçlerini, kederlerini merak edersin..Hayal gücün gördüklerine eklenir, görmediklerini kurmaya başlar..Ne öyküler, ne romanlar, ne şiirler çıkar bunlardan dersin.
'Serginizi' çok beğendim, Sayın Eroğlu. Elinize sağlık. Bana güzel bir yolculuk yaptırdınız. Van'a bir yolculuk da farz oldu artık.
Selamlar.
Serap Çakalır
'Otobüs camından, geceleyin, herhangi bir kentin görünümü kadar sımsıcak bir resim olamaz '....
Dokuz yılımı, Anadolu' da geçiren eskimiş bir öğretmen olarak , - diğerleri gibi- bu duyguyu da çok iyi bilirim.. Gerçekten o zifir gecelerin siyah peçesi içinde, pencerelerin perdeleri arasından sızan sarı ışıkları gördükçe , o an sarı benizli bir insan gibi görünen perdelerin arkasında , ne acıların ne sevdaların yaşanmakta olduğunu düşünür, elimdeki gazetenin kenarlarına o anki duygularımı şiir dizeleri olarak karalardım..
..Şiir sıcaklığındaki bu geniş manzaralı resminizle bana o anları yaşattığınız için ..sizi kutluyor ve çok teşekkür ediyorum sayın Eroğlu..
Esen kalınız....
Bu mesajımı sil
'Otobüs camından, geceleyin, herhangi bir kentin görünümü kadar sımsıcak bir resim olamaz '....
Dokuz yılımı, Anadolu' da geçiren eskimiş bir öğretmen olarak , - diğerleri gibi- bu duyguyu da çok iyi bilirim.. Gerçekten o zifir gecelerin siyah peçesi içinde, pencerelerin perdeleri arasından sızan sarı ışıkları gördükçe , o an sarı benizli bir insan gibi görünen perdelerin arkasında , ne acıların ne sevdaların yaşanmakta olduğunu düşünür, elimdeki gazetenin kenarlarına o anki duygularımı şiir dizeleri olarak karalardım..
..Şiir sıcaklığındaki bu geniş manzaralı resminizle bana o anları yaşattığınız için ..sizi kutluyor ve çok teşekkür ediyorum sayın Eroğlu..
Esen kalınız....
Bu mesajımı sil
uzun yolculuları severim oldum olası
en çok da kış geceleri yolculukları düşündürür beni ve ürpertir.
karanlık bacalardan süzülür hafiften dumanlar ve o evlerde kimbilir hangi ruhlar üşür.
kendimce hikayeler yazarım o insanların var sayımı ile.
baharda ise gündüz yolculuklarını severim.
hele de mayıs ayı ise her taraf yeşil,gelincikler açmıştır.
yazınızı severek okudum.
tebrikler...
Tebrikler şaire.
ethem turan
Resim sergilerinin yeri ayrı, yolculukların ayrı..Haklısınız, yolculuklardaki gözlemler, canlı senaryosudur yaşamın. Zaman bulduğumda çok isterim öyle yolculuklara çıkabilmeyi, sarı odaları da okuduktan sonra özellikle..Tebrikler. Kaleminiz yorulmasın 10
Her ikisi de sevgili şair,
Yolculuklar, gözlemler ve duyumsama değilmidir sanatın varolmasını sağlayan ve sence yoğrulup düşüncelerinde, ellerinde tekrar şekillenebilmesi, özündeki ile buluşması değilmidir. O yüzden her ikisi de arkadaşım.
Tebrikler,
Nuray Meriç
mükemmel bir anlatım... okurken doyamadım...bambaşka dünyanın içine girdim bir anda...bir ressam olarak düşündüm... yetmedi bir şair...
yaşamdı yaşanılmadan anlaşılmayan...
ama arkadaşım haklıydın bir yolculuğa çıkmak ve o acuçları yastık yapıp karanlıklarda ışıkları, yeşilliklerde çiçekleri, kapılarda çocukları seçmek, sevmek... bunun ne demek olduğunu bilidiğim için okurken yaşattın anılarımı..ve hatta şunu eklemek istedim bir başka yönüde, o yurdum insanı ile kolkala girip hayal çekmenin yada o yörenin bir halk oyununu omuz omuza oynayabilmeninde zevki bambaşka...
kısacası gene duygularıma kapılmadan kalemime yeter demek...
teşekkürler yüreğine arkadaşım... ve duygularını bizlerle paylaşan kalemine teşekkürler...
uzun yolculuklar özlemleri, özlemler o güzellikleri sergilemek için emek verenlerin, ressamların sergilerine umarım giderler..
doğa bir sanatsa, resimde sanatçının doğasıdır...
sevgilerimle ... saygılarımla
Bu şiir ile ilgili 84 tane yorum bulunmakta