İhtiraslarla kavruldum,
Şehvet fırtınalarında savruldum,
Bilemezsin,
Sana hiç bu kadar mecbur kalmamıştım Sarı Lalem…
Gittin işte, terk ettin,
Ve ben ayaktayım,
Ne yıkıldım ne viraneyim,
Damla damla hasret,
Oluk oluk sevda çağlayan şelaleyim,
Hatıralarım yaşatır beni,
Her köşede seni koklar,
Bütün duvarları hayalin süsler,
Sevgisizlikten kuruyan alemde,
Sarı Lalem ben senin sevginle yaşarım...
Hicranıma tuz basma ne olur,
Feryadı figan eden gönlümü bir duy,
Gözlerim yüreğim sende kaldı,
Sensiz her yer soğuk, üşüyorum,
Bazen nehir olup gözlerimden akıyorsun,
Bazen yıldız olup yüreğime kayıyorsun,
Bazen ateş olup yakıyor,
Bazen poyraz olup yokluğunla titretiyorsun,
Sarı Lalem, aldığım nefes, içtiğim her yudumda sen varsın…
Seni anlatmaya kelimeler aciz kalıyor,
Sensiz notalar suskun,
Aşk sensiz biçare zavallı sarhoş,
Sevda seninle anlam kazanıyor,
Ateş yanında sönük,
Çünkü sen bedeni değil, ruhumu kavuruyorsun,
Sensiz kanadım kolum kırık,
Sarı Lalem anladığım tek şey,
Sen hala bende yaşıyorsun….
Bir meçhuldeyim şu alemde,
Hayatın anlamını arıyorum,
Zavallı ruhumla,
Sarı Lalem ben sende bizi arıyorum…
Sen imkansız sevdamdın,
Adını Sarı Lale koydum,
Sarı Lalem, ben seni sulayamadım,
Sen boynun büktün, sarardın soldun,
Ah bir bilebilsen Sarı Lalem,
Ben sana ne kadar mecburdum…
Kayıt Tarihi : 9.7.2008 16:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)