Bir tatlı rüzgâr gibi esemedin peşimden,
Duman olup kalbime ağamadın sarı kız.
Güz bulutları gibi doluştuğun başımdan,
Gönül iklimimize yağamadın, sarı kız.
Yas mı tutar, bürünmüş kara dağlar dumana?
Hasreti hangi savran yükleyecek kervana,
Gönül bu yükü çekmez, sarmalıydın zamana,
Hasretimin dengini yığamadın sarı kız.
Gönül konağımızdan gelip de geçer oldun,
Saplandın yüreğime, paslı bir hançer oldun,
Sevgime isyan eder, cana kast eder oldun,
Uysal yâr gibi başın eğemedin sarı kız.
Vefasız desem değil, sen gönlümün ehlisin,
Sevgi fidanlığımın gonca kıvam gülüsün,
En yüksek yaylalarda çolpanların elisin,
Kalbimizden hasreti sağamadın sarı kız.
Tomurcuktu sevdamız, açılamadan soldu,
Yaşanmış o anılar, çok gerilerde kaldı,
Daha yolun başında, aşkın vadesi doldu,
Şafakta belirmedin, doğamadın sarı kız.
Kayıt Tarihi : 13.10.2008 12:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!