ı. sarı dökülüşler
- uyandım ki biçilmiş tarlalar üzerinde
uçuşan kargalar bizi çiziyorlar-
- desenleri beş kez değişmiş tarlaların
sarı tarlaların-
bir kentin bu kadar sararması iyi mi
ah! Ankara! Ne kadar sarılmış ve
ne kadar uzaklaşmışız sarmaktan
bir kentin bu kadar sarılması iyi mi
-hüzün her zaman vardır taksi!
neden sarıdır sanıyordunuz ve
neden sarılır insan öpüşünce sevişince
ve ayrılınca-
ah ne kadar sararmış ve ne kadar
yok olmuşuz eller bir yalnızlığa
dokunduğunda ki yalnızlık kırılgan
ve hassastır birbirimizi tarttığımız
terazi gibi
-evet sev beni içinde bir şehir
varsa hala çözülmemiş bir havuz problemidir
çünkü bir kentin içinden bu kadar
sararması-
II. sarı dalga
parmaklarla hesap yapamayacak kadar
çok olmuş fark ettin mi içimden hiç renk
vermeyen o çamaşırı çıkardım o sarı
yüzünde gülümsemeyle bir eylül gibi
ortaya düşer konuşkan yaprak ne
kadar sararsan ve ne kadar kırılsan
gözlerinde hep baktığım şehir
hava durumlarında ve sismik heyecanlarda
iki adım gel ortada buluşalım iki adım
birini sen seviyordun birini ben ben birini
seviyordum sıcaktı sen rengini biliyordun
şimdi bindiğimiz taksi gibi çağırmadan
gelmişti aşk ve gezdirmişti böyle boşuna
yinede ödedik aşkmetre ne yazdıysa
hiç gereksiz değildi bir havuz düşüncesi
bu kenti kıvırcık sarı saçlı yaparken bir
kenti ne bıraksa hiçbir şeyi eksik değil
sevgilim yine de içinde kanayan yerlere
birkaç deniz getir bastır tuzlu parmağını
yakaladım! avucunda saklıyorsun
susadığında içmek üzere anılarını
Kayıt Tarihi : 15.11.2006 13:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

susadığında içmek üzere anılarını
TÜM YORUMLAR (2)