[ kalin ][ iceri ][ /iceri ][ iceri ]
Gecenin koynunda saklanan ellerim
Nasıl da hasretim yemyeşil vadilere
Mavi göklere siyah boyalı geceden
Çıkıp gelsen akıl uçurumundan
Toplasan çiçekleri dökülen yapraklardan
Ummanda gölgelerim bıçak sırtında düşler
Yalınız bir ırmak akar gecenin düşlerinden
Fikirden fikirlere ölüm saplanmış vatan!
İlkbahardan dargın sonbahar ve ilk yaz
Kurtaramazsın kudurmuş dalgalardan
Kırılır dökülürsün incinirsin her mevsim
Şu koca evreni karıştırırım el yordmıyla
Düşünürüm
Uzak iklimler düşüyor ellerimize
Kış rüzğarlarında
Hayal çiçekleri tomurcuklanır geceleri
Gün doğar yürür sürgün açar maviliklerde
Duyuyor musun kuş seslerini
Bir hayal denizine döküyorum içimi
Herkes her şey onun için bir şeyler söylüyor seferber
Mavi sihirli gün ışığı
Mavi yasakların üstüne dikilen yerde perde
gün bir gül bahçesi mi
Karın tokluğuna çalışmanın sevinci mi olur
Kim bilir
Şafak açmayan hiç bir yerde
Sonbahar yüz/leri güler mi hiç söyle
Bunca kıyıma hazırlanırken ağaçlar
Yapraklar sararıp soluyor kızıllığın demin/de
Ağlama;
Ağlamak için gözlerden yaş akmasın istersen de ağla doya doya
Ağlamak içini boşaltmaktır belki de bir yerde kuytu bir köşede
Sığdırabilmek isiyorum kafamın içine
henüz yazılmamış bir mavinin kitabını kalın cildininin
Be fıkrasınca nedendir bir günlük yada üç günlüktür kelebeğin ömrü
Bütün çizgilerin geçtiği bir çemberde birleşir mavi gök mavi deniz
Düştü mü bir kere o kızıl gölge
Yanar anadolu ateşi gibi köz düşer bağırlara
Ümmühan'a göre sevda bir çift naylon ayakkabı, birde al yazma!
Beyza'ya göre maldivlerde mavi bir plaj!
Tükendikçe sevinçlerimiz … çoğalıyoruz
Hücrelere bölünüyoruz …
Suçumuz sevmeyi bilemeyişimizdendir bizim
Eksik yanımız tarafımız bir tarafımızdan yoksun!
Kuru
Bir
Anız tarlası
Basıp üstüne ayaklarımızı kanattığımız
Bakma!
Saçlarının özgür göründüğüne rüzğarlardan uçuşurken
Yollarda kalmış bir vagondur bizim sevdamız üzgün
Bakma!
Bir ceviz kabuğunun içinde saklı belki de yaşadıklarımız
Ben özgürüm dediğin anda başlayan tutsaklığınız
Önce bir çınarın gölgesinde başlıyor hayat. +. baba
Sonra bir ağaca sevdalanıyorsuz + sevgili koca
Sonra da bir fidana tapıyorsunuz. + evlat oğul veya kız çocuğu
Onun içindir ki bütün kadınlarımız
Kendi başına bir çorap örer haroşadan kazaklar bir ters bir yüz
Dantel oyalar bembeyaz zincirler çeker kederlerini oyalar oyalar
Çiftter çiftter beşer beşer onar onar
Karyola takımına yastık kenarına çarşafına pikeye
Havlusunun kenarına berjerin üstüne oda takımına
İğneyle kuyu kazar bilmez kuyunun derinliğine
İlmek ilmek halı dokur tarak tarak kilim
İlmeklerle asar kendini bir çiçekte bir böcekte bir kuşta uçar dağlarda
Bağlarda bahçelerde duvarda asılı bir halıda
yerde serilen yaygıda uçurduğu kuştur mavi yüreğinde
Özgürlüğümüz bu kadar budur bizim seve seve tutsaklığımız
Hor yaşamaktır mavinin tohumdan kök salmış yanı:
Dudak kıvrımlarında yarım kalan ölü bir cenin kürtaj sofrasında
Anneliğini yitiren kadınlarımız
İçi oyulmuş bağ bozumunda can çekişir bizim umudun dalgalarında
Ne zaman
Ne zaman
Bir gülümseme düşse yüzümüze
Kar yağar üşür ellerimiz
Buz tutar yüreğimiz elbirliğiyle
Köşeye kıstırıldığımız gün gibi ortada
Kader addeğimiz acı son yazgı;
Dişimizi sökseler gıkımız çıkmaz
Geceyi karıştırıyorum ellerimle
Her kadına başka bir gökyüzü
Her kadına bir yıldızdır armağanı hayatın
Göçüp giderken o bilinmez ıssızlığa hadi ağla;
Ağla süt annem ağla çile kuşları oturuyor
Vakit sonbahar sararan yaprakların arasında
Öksüz yetim kimsesiz kimli ve kimliksiz
Ve birde özgür kuşların siyah çelenkleri asılı baş örtüsünde
Ayaklarına diken batmayan
Gelecekten umudunu kaybetmeyen düşlerimiz vardır bizim
Kaneviçe işli işli yastıklarımızın altında saklı
Uyuyan hiç uyanmayan
Bir de bir de sevdalarımız var yalınayak çırılçıplak
Sahibi biz olmayan
Tomurcuk çiçekleri severiz solan çiçeklerin arasından
Düşen yapraklar tohumlar toprakta çürür
Ya da yeniden yüzünü gösterir suyu görünce
Maviye doğru ezik çiçekler açar
Ve… her kadına bir başka gökyüzü
Her kadına bir yıldız armağan kayıp giderken göçerken
Birde andız çiçeği yüzü maviye bakan!
Sarı andız çiçekleri papatya yüzlü nazlı
En güzel onlar bakar ışığa yakın!
Mavi bakar gökkubbeye sarp kayalıklardan…
Hoşçakal dertlerim… ülkemin kadınları… ve adamları ve çocukları…
Yardımlaşın! Paylaşın hayatı!
Kadınlar köleniz değil! Kadınlar önce anneniz, sonra yariniz, daha sonra da çocuklarınızdır.
Bilipte görmezden geldiğiniz…
Sarı andız çiçekleri…
En güzel siz ağlarsınız, akmasa bile yaş gözlerinizden
Irmaklar akar yüreğinizden… a n b e a n!
Nurten Ak Aygen
03.09.2016
Kayıt Tarihi : 4.9.2017 07:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!