Sarhoşluğum Şiiri - Sema Zincir Kanmış

biranın ayrı bir sarhoşluğu vardır bende
tatlı bir rehavet çöker içime...
kendimi hafif, rahatlamış hissederim içince,
bir-iki bardak hızla gider önce
buz gibi köpük köpük biram...
ama 'Efes' olmalı
sıra üçüncüye gelince
minik bir yükselişe geçerim, ölçülü
bira içerken caz dinlemeyi severim
Beyoğlu'nda Beyoğlu Pasajında...

rakı; içkilerin kralı
ayrı bir tadı vardır bende
açık havada, fasl-ı muhabbette
nasıl da duygulanırım
sabaha kadar rakı bardaklarımı
ağır ağır yudumlarım
bir elimde sigaramla
o beni rezil-rüsva etmeden
sarhoşluğun doruğunda bırakırım.

bir de dostlarım yanımdaysa eğer
usul usul eşlik eder olurum
yüreğimde titrer kanun, ut, tambur sesi
derken Türk Sanat Müziğinin
nağmelerinde kaybolurum
kah hüzünlenir, kah mutlu olurum
dönülmez bir akşamın ufkunda...

şarabın ayrı bir yeri vardır bende...
özel bir günü kutluyorsam eğer;
tercihim kırmızı şaraptır, 'Villa Doluca'
etli mantar soteyle ne güzel gider
şarap içince al al olur yanaklarım
gözlerim pırıl pırıl
şarabın şarhoşluğunu hiç sevmem
sabahları baş ağrısından kudururum.

beyaz şaraplardan 'Moscoda'dır tercihim
yanında balık-rokayla
tadına doyulmaz buruk lezzetinin
denize karşı hafif müzik eşliğinde
şarap içmeye bayılırım
Tanrı'ların içkisini yudumlarken
efsanelere dalarım.

tekila; içkilerin en romantiği
limon dilimleri ve tuzla,
fondiplerim küçük kadehleri
tatilde, yaz akşamları
kıyıda, bir sahil lokalinde
ayaklarında deniz, üstünde mehtap
bayılırım tekila içmeye
ama dikkat et!
hızla gidersen eğer, kaçırırsın keçilerini

işte benim içkilerim, küçük mutluluklarım,
tatlı sarhoşluklarım...
kadehlerde bazen mutluluğu yakalar,
bazen teselli bulurum...

bir de aşk sarhoşluğum vardır benim...

sevdim mi sonuna kadar,
bütün benliğimle, bütün yüreğimle severim
dürüst bir insan olsun sevdiğim, yeter!

23 Mayıs 2000