Nefesin değince dudağıma,
Tıpkı şekerli süt mısır gibi, sarmalardı içimi usulca...
Şimdi o koku, savruluyor rüzgârla uzaklardan,
Ne tenin tenime dokunur, ne de iz kalmış avuçlardan.
Bir öpücükle başladı hikayesi,
Sevildiğini sanmanın öyküsüydü bu.
Bir bulutun üstündeki toyca bir öpüştü,
Uzun gecelerde, sıcacık tenimdeki nefesti.
Bir öpücükle son buluyordu her şey.
Saat sabahın altı buçuğu.
Kulağımda “uyku büyüsü” adını verdiğim bir çalma listesi var ama ironik bir şekilde, büyüsü bana işlemiyor.
Uyumak istiyorum ama olmuyor — aklımda onlarca pişmanlık, fazlasıyla özlem ve bir türlü susturamadığım anılar dönüp duruyor.
Şiir yazmayı denedim, kelimeler küstü.
Düşünmemeyi denedim, zihnim direndi.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!