Bugün sarhoş olmuş bir kaç kelime gördüm. Huzur ve düzenin şehiri olan sayfalardan, sakinliğin kasabası olan cümlelerin ve düşüncenin saf bakir ormaninda da tutunamayan kelimeler.
Naraları şiire, kahkaha ları romana, inleyişi ve hüznü sözlüklereydi.
Beraber içmeye başladık
Anlatmaya başladı.
Tutunamıyordu sayfalarda,
Şarkılar da yanķılanmak istiyordu.
Ama olmamıştı. Hiçbir şey de tutunamadı.
Biliyor musun bu hayat denizinde tutunduğum ve boğulmamı engelleyen tek şey şarap
Burdan da çikarsam boğulurum dedi
İyi ama sen hala varlık sahasında tutunan benliği üzerine şarabı da ayrı bir benlik yapan, kaplumbağa zırhına bürünüp uzun ve duyarsız yaşamak istiyorsun.
Ama bir çiçek olup ağacı süsleyip yerine meyvaların geldiğini görünce tatlı rüzgara bırakıp gecenin karanlığına kokusunu iz bırakıp giden ćicek olmalıydın.
Baksana bu sarhoşluk ölüm korkusu mu, yaşama arzusu mu.
Gözlerinde bir damla yaş beliriverdi. Çiçeği öpen meleğin dudak izi olan çiğdeme benziyordu.
Dostum hep kendini yanlış tanıyan düşüncelerin hislerin kurbanı oldum.
Ben yanlış yaşamın son soluğuyum. Kopup gideceğim ama sen hep benim gibileri gömen mezar kazıyıcısı olacaksın.
Mezarlığı büyütmek mülkiyet duyguna ne katıyor söylesene yazar bozuntusu.
Sarhoş kelimeler. ....
Erkan Çelik 2
Kayıt Tarihi : 18.11.2025 04:34:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!