(Bu şehirde bırakma sözcükleri bana; tutulur dilim, bulurken dizeleri; bozulur ezberim...)
'Geçti sevdalarla ömrüm, ihtiyar oldum bugün.' *
ah zamansız gece,
ayrıldı yollarımız
yıllar yürüdükçe...
(fotoğrafa düşen kare, anıtıdır ihtiyarlığın!)
düşte gördüm eskileri,
taradım ömrümü kaleş ile,
değildi bildiğim
ne Yâkup, ne Çiçek
ne de yeni yetmelerin
gittiği Nevîzâde...
burunsuz kadın,
çolak sarışın,
aşkını doğramış sevgi.
bir de hermefrodit muhsine!
hepisi birkaç mekân işte...
bir geceyarısı,
dar alan arkeolojisiyle
çöktü pasaj.
Anahiti'nin akordeonu
ses verdi yıkıntılardan;
sevgilisi kemancı da
sizlere ömür ardından.
ertesi, Krapen;
işyerine döndü hemen...
Cumhuriyet yerli yerindeydi,
kravatsız alt katında
Güzel Marmara...
in aşağı sap sola;
köşe başında Pano,
değil şimdiki,
satılan bakıroksitli
fıçı şarap!
(karanlık sokakların buğusu yok! çoluk-çocuk, cümbür-cemeat,)
taşmış kaldırımlara;
masa üzerlerinde
rakı-bira ve şarap!
(uğultu... ellili yılların dokuma atelyeleri, Eyüp-Yeşildirek...uykulu gözler, mekiğin tokatlarını izler; sağdan-sola, soldan-sağa...)
kumaş topları tepesinde
uyuklayan usta çırağı
ve iplikçi kızların
'güvercin bakışları! '
(koşarlar umudun peşine pazarları...Eyüp Camii dış avlusu ve Gülhane Parkı...)
kumrular bir aşk
şarkısı mırıldar,
çınarlarda serçeler
bir daldan öbürüne sıçrar,
yaşanmış mıydı bunlar! ?
(ellidokuz altmışların delikanlılığa uzanış yılları...)
bu gece
attık yalnızlığa
Penelopeleyin
bir sap ibrişim iplik!
bilinmezi bilen,
bilineni bilmeyen
sarhoş geceyle birlik!
*Makam: Hüseyni/Beyâti
Güfte : Hüseyin Siret Özsever
Beste : Şükrü Tunar/Nuri Halil Poyraz
Kayıt Tarihi : 15.10.2010 02:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Geçmişi anmak için, beyoğlunda dolaşmak ve 'kimler geldi, kimler geçti' dizesini mırıldanmak...

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!