Polislikten atıldı,
Eşinden, çocuklarından ayrıldı,
Yaşlı annesinin yanına geldi,
Geçimi,annesinin dul maaşına kaldı,
Adnan’dı adı.
Gündüzleri kravatlı,fötr şapkalı,
Sakal traşlı,saçlar taralı,
Güngörmüş biri olduğu belli.
Vakti geldiğinde,
Güneş rakı burcuna girdiğinde,
Yerlerde sürünürken görürdük Adnan’ı.
Öğleden sonraları çarşıya iner,
Tekel bayii Rakıcı Başçavuş’a uğrar,
Bir şişe beyaz ispirto alır,
Gazete kağıdına sarar,
Nerede,hangi mezeyle içerse içer,
Alkol bağımlısıydı Adnan.
Bazen birkaç gün ortadan kaybolur,
Annesi; Adnan vazifeli,işine döndü der,
Fakat mümkün mü?
Adnan aynı teraneye devam eder.
Bir gün ezan okurken minarede gördük,
Mahalle camimizin imamı,
İkna etmiş dediler Adnan’ı.
İnşallah dedik,
Üç gün sonra Rakıcı Başçavuş’a giderken gördük.
Ömrü kısaymış,
Üç sene dayanabildi vücudu,
Bir ikindi namazında,
Cami cemaatıyla kalktı tabutu.
(03 Temmuz 2006)
Ömer Faruk BaykalKayıt Tarihi : 3.7.2006 12:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!