Hava güzel, güneşliydi; çıktım evden neşe ile
Kuytu yerde biri vardı elinde bir şişe ile.
Kendi deyip gülüyordu; üstü yırtık ve sarhoştu
Gailesiz biraz halsiz şivesi de hayli hoştu.
El kaldırıp selam verdi; ahbap ya da dostuz gibi
"Sana güzel haberim var, dinle!" dedi "bu garibi."
Oyalanma, sen de koş git takip edip gelen sesi
Ucuzluk var az ötede her perşembe, pazartesi
Pazar yeri tıklım tıklım; tezgâh dolu haslet ile
İşler kesat fiyat düşmüş; satılmıyor edep bile!
Esnaf bas-bas bağırıyor! "İffet...hayâaa...Yok mu alan!
Durum vahim,anlamak zor; ne talep var ne de talan
Az ötede uzun kuyruk; dizilmişler iki sıra
Merak ile birisini çektim hemen bir kenara
Sordum; dostum, göremedim, söyle, ne var o tezgâhta?
Neymiş böyle elzem olan "hayat" denen güzergâhta?
Sırasını bozdum diye adam kızgın ve öfkeli
Baktı bön bön suratıma; dedi bana; be hey deli!
Bilmezmisin, bu devirde, makbul olan beş şey vardır
Bekledim ki ilim desin, irfan desin, ya da ar'dır.
Sanki malum olmuş gibi; "yok...yook" dedi, "öyle değil"
Aç gözünü bak çevrene! Neye rağbet neye meyil?
Kaldı mı ki bilen bu dem, yol yordam ne, nedir usul?
Her sözünü zehre banıp saydı tek tek, usul usul;
Kin ve kibir ilk ikisi, say ki yumurta ikizi
Gönüllere kök saldılar, gözde ve sözdedir izi.
"Küfür" gelir ardı sıra, yanında da "yalan-dolan"
En değerli müşteridir ikisinden birden alan.
Geri kalan yüzde maske; o da riyâ için gerek
Bende eksik kin ve riya", dedi, içini çekerek.
Silip gözden süzüleni sağ elinin tersi ile
"Çok direndim" dedi, ama, sonuç hüsran, hep nafile.
Şeytan güçlü, hilesi çok; günah tatlı, nefis azgın
Dedim; olsun, iraden var bu değil ki senin yazgın.
Bir hışımla döndü geri, tezgahta mal kalmamıştı
Bu kez file bomboş idi, elzem olan dolmamıştı.
Sevinse mi üzülse mi bilemez bir hal içinde
"Nasip" dedi, gülümsedi; ışık gördüm sevincinde.
Yankılandı minareden tam o anda gür bir seda
Davet vardı, "gel!" diyordu Rahman, Rahim olan Hüdâ.
"Bekle" dedi, hayli mahcup; koma beni bu dehlizde
Çok günahkâr olsak dahi, imân ettik elbet biz de.
Sonra sustu...daldı...gitti; başı eğik, tefekkürde
Bir an baktım ağlıyordu; göz yaştaydı, dil şükürde.
Abdest ile dökülürken, hata, günah her ne varsa
"Elham" ile uyandırdı hoca bizi sarsa sarsa;
Hamd ve senâ O’na idi, O’ydu Rabbi alemlerin
Kâinâtın tek sahibi, ilacı tüm elemlerin.
Hem Hâlık'dı hem de Malik; esirgeyen, bağışlayan
Kulluk yalnız O’na idi; kalpten geçen O’na ayan.
O’ndan diler, dileniriz; O’dur Yezdan, yardım eden
Ol Kerim'in keremiyle kafeste kuş saklar her ten.
Bir vaveyla geldi önden henüz namaz tam bitmeden
Selamladım, bir de baktım; iki büklüm, cansız beden.
Can kafesten çoktan uçmuş; ne yapsalar artık boştu.
Son nefeste secdedeki bu sabahki "o sarhoştu!"
Kayıt Tarihi : 27.10.2013 17:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!