Sargılı Camii'nde Şiiri - Akın Akça

Akın Akça
1865

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Sargılı Camii'nde

1.
Bir dede var,
anlatır da durur,
Bedir'i, Uhudu;
Ebubekir'den çakmaz
ya da Q Anthony'den...
Bir oğul var,
pek hoştur
kuranı soldan başa
sağdan sona
okuması...

*
Başın açık bu camide!
Yan yana
erkeklerle kadınlar
saf tutuyorlar;
taraf tutmaksızın, bencil.
Bir neşe var.
Birden bakıyorsun;
dış kapıdan hücuma
başlamışlar.
Adamlar geldi,
saçlı sakallı.
Taşlamaya başlıyorlar,
açamıyorlar.
Anlıyorsun ki
dinbaz geçinenler
bir de atezimden
nasiplerini almışlar.

(sonunda
camiye de taşa
ttılar.)

2.
Rüzgar,
Biraz oyalanıp güruh;
dağılıp evlere yöneldi.
Kimi, meşaleler tuttu;
kimi tüfeklerin
kulu kölesi.
Geri döndüler,
Ku Klux...
onlar kardeşti,
Orta Çağ'ın
cini, perisiyle! ...
Hem de gelince işine;
tamamen karşı mormonlara.
Artık onlardan eser yok,
ne de 'sakallı Musevi'den;
Rönesans'tan beri.
Paranın da düştüler
tuzağına tuzağına,
bir kıyı
uzvun mümessilleri,
DvD poker partisi.

Kardinalin danışığı,
nasıl tuttu yıldızları
samimiyetiyle
Kopernik -
o kağıt evlerden çıkıp?

Neden sonra açıldı kapı.
Çil çil'di çil yavruları;
artık, altın, külçe...
ama kaçıştılar.
İnce bir ses, keskin.
İnce bir ses
bıçak gibi kesti;
içeriden,
saniyesinde
ağaçlarla yüzeyi kuşatan:
Anladılar.

Tüm bunlardan sonra
baktı durdu
caminin içinden çıkanlar,
çıktıkları şeye
içinden! ?
Hiç de yüksek değilmiş;
şöyle, uzun ince,
göklere...
misal,
Barok usulü
*-

Tam adı: 'Sargılı Camii'nde' rivayetinde, uygarlaşma yolunda bir 'toplumlar eleştirisi'

Akın Akça
Kayıt Tarihi : 8.4.2006 06:55:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Akın Akça