Hüzünlü bir güzelliğin var senin
Üstesinden gelenemeyecek kadar narin
Laleler bile kıskanır zerafetini
Yadeller anar durur hep seni
Akşamın hüzünlü girdabından alıp götürdün beni
Hiç yüksünmedim sevdamı anlatırken sana
Söylenmemesi gereken herşeyi bir bir söylerken
Utanmadım hislerimden
Bir çocuk saflığındaydı belki arzularım
Hiç kadınsı olmadım
Ben seni öylesine sevdim işte...
Bir parça yürek taşısaydın
Tutuverirdin ellerimden
Silmiyorum telefonumdan
Son aradığın tarihi ve saati
Tek delilim onlar
Terk edilmişliğimin tek şahidi
Ben bahar çocuğuyum anne
Güneşin ilk ışıklarıyla geldim yeryüzüne
Ondandır belki içimin kıpır kıpır edişi
Figanları bastırıp mutluluğu bekleyişi...!
Ben, bahar çocuğuyum anne
Dokunmaz bana dünyanın çirkinlikleri
Dün geçtim bizim sokaktan
Eski hüzün dolu evleri saydım bir bir...
Ne çok isterdik kurtulmayı
Ahşap, kırık dökük penceresinden seyrederken
Uzak kentin ışıklarını.
Bana öyle bakma ne olursun
Tutsaklığım sona erecekmiş gibi
Sanki hiçbir şey yaşamamışız gibi
Nefesimin daraldığını hissettirme
Öyle el gibi durma ne olursun
İçim üşüyor, ellerim titriyor
Beni benimle bırak
Uçsuz bucaksız gökyüzünde
Denizin mavi derinliklerinde.
Sorma sakın
niye?
Çorak topraklar misali
Kuruttular benliğimi
Hüznüm dağlardan yücedir
Yok ettiler gençliğimi.
Bir damla su verdiler
Hiç özlemedin mi anne?
Küçük tombul bedenimi
Sarılıp koklamadın mı?
Yüreğini yüreğime bastırıp
İçine çekmedin mi?
Halim susuz bir değirmen
Yıktılar bendimi
Deniz içinde ayrıldı damla
Kaldım tek başıma
Oldun yüreğimde acı
Karıştın gözyaşıma.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!